MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2013NUMARASI : 2010/394-2013/149Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/03/2013 tarih ve 2010/394-2013/149 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıların şirket ortağı olduğu döneme ait yapılan vergi incelemesi sırasında 2004 yılı vergi döneminde sahte belge kullanıldığı tespit edilerek düzenlenen vergi inceleme raporu doğrultusunda 2004 yılı tüm vergi dönemleri ve 2005 yılının 1. vergi dönemi için toplam 58.227,66 TL ödenmesi gereken vergi tutarı ve aynı miktarda vergi ziyaı cezası, ayrıca 2004 yılı tamamı için 38.191,13 TL özel usulsüzlük cezası tahakkuk ettirilmek üzere toplam 154.646,45 TL'nin müvekkili şirketten talep edildiğini, müvekkili şirketin uzlaşma teklifini kabul ederek tahakkuk ettirilen vergi ve cezalarda indirim yapılarak 35.000 TL'de uzlaşıldığını, müvekkil şirketin vergi borçlarının faizi ile 89.958, 92 TL'yi bulduğunu, davalıların 15.12.2005 tarihinde müvekkili şirketteki hisselerini devrederek şirketten ayrıldıklarını, hisse devir sözleşmesinde " bugüne kadar olan bilimum vergi, ceza, mali ve hukuki mesuliyetin tamamı tarafıma ait " şeklinde beyanda bulunduklarını, davalıların şirket sorumlusu ve sahibi oldukları döneme ilişkin vergi ve cezalardan müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.250 TL alacağın vade tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacı şirketin yaptığı ödeme kadar davalılardan talepte bulunabileceğini belirterek zamansız açılan davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, ödenen vergi ve vergi cezası nedeniyle davalıların sorumlu oldukları miktara ilişkin alacak davası olduğu, davalıların şirket ortağı ve yetkilisi oldukları dönemlerde vergi dairesine ibraz edilen ve ticari kayıtlarda yer alan bir kısım belgelerin sahte faturalara dayandığı, usulsüz işlemler nedeniyle özel usulsüzlük cezası ve katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve ödenmesi gereken vergi miktarlarının belirlenerek davacı şirketten talep edildiği, davacı şirketin de uzlaşmaya giderek talep edilen bedeli 35.000,00 TL'ye indirilmesini sağladığı ve bu 35.000,00 TL'nin şirket zararı olarak usulsüzlüklerin yapıldığı dönemde şirket yetkilisi ve hissedarı olan davalıların sorumluluk alanında gerçekleştiği, bu nedenle davacı şirketin davalılar hakkında bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, ancak davacı şirketin tahakkuk ettirilen vergi borcu ve usulsüzlük cezalarında dava tarihine kadar ödediği miktarın 3.165,62 TL olduğu, davacı şirketin şirket tarafından ödenmesi gereken vergi borcu ve vergi cezasına ilişkin ödeme yaptığı oranda davalılardan talepte bulunabileceği, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 3.165,62 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin dava tarihi itibariyle istenebilir durumda olmaması nedeniyle reddine, karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı A.. K.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, limited şirket eski yöneticisi ve eski ortakları aleyhine açılmış sorumluluk davasıdır. Şirket ortaklarının şirket yöeticisinin sorumluluğunu gerektiren eylemleri nedeni ile meydana gelen zarardan sorumluluğu söz konusu olamaz. Bu nedenle yönetici olmayan davalılar D.. K.. ve E.. K.. şirketin önceki eski ortakları olup yönetici olan diğer davalı A.. K..'ın eylemlerinden sorumluluğu bulunmadığından bu davalılar bakımından davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.3- Davacı tarafın temyizine gelince; davacı limited şirket eski yöneticisi A.. K..' ın usulsüz işlemleri nedeni ile davacı şirket aleyhine tahakkuk ettirilen vergi borcu ve cezası davacı şirket tarafından ödemeden de davacı şirketin zararı meydana gelmiştir. Bu nedenle davacı şirketin bu borcu vergi dairesine ödemeden de davalı yöneticiden isteyebilme imkanı vardır. Bu itibarla, davalı A.. K.. aleyhindeki davanın taleple bağlı kalınarak bütünüyle kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. K.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar D.. K.. ve E.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın adı geçen davalılar yararına, ( 3 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı D.. K.. ve E.. K..'a iadesine, alınmadığı anlaşılan 216,20 TL'nin temyiz eden davalı A.. K..'tan alınmasına, 10/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.