Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4456 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 12249 - Esas Yıl 2002
Taraflar arasında görülen davada (Alaşehir Asliye Birinci Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 10.4.2002 tarih ve 2001/63-2002/95 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü.Davacı vekili, davalıların yurt dışından getirdikleri sığır etinin transit yük olması nedeniyle zamanında yurt dışına çıkarmadıklarını, müvekkiline ait ihracat yetkisini kullanmaları nedeniyle, müvekkili aleyhine gümrük vergisi tahakkuk ettirildiğini, ayrıca bu olay yüzünden itibarlarının zedelendiğini ileri sürerek, 711.530.000 lira maddi 500.000.000 lira manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, taşımanın kanuna uygun yapılıp, taşınan yükün yurt dışında tesliminin yapıldığını, belgelerin acente tarafından davacıya gönderildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 6.11.2000 gün 2000/7236 E-8590 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı şirketin uğradığı zararın Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında davalı olan Metin tarafından ödenmiş olduğu, bu davada istenen manevi tazminata da o davada hükmedilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, davalıların transit yük olarak Türkiye'ye giriş yapan sığır eti yükünün, yurt dışına çıkarılması gerektiği halde çıkarmamaları, ya da buna ilişkin belgelerin süresinde ihracat yetkisini kullandıkları davacıya ulaştırmamaları nedeniyle, davacı aleyhine gümrük vergisi tahakkuk edilmesi dolayısıyla açılmış maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Aynı uyuşmazlık hakkında davalı Metin aleyhine görülüp sonuçlanan Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/465 esas 1998/492 karar sayılı ilamında davalının kusuru nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiği gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmiştir. Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan dosyası bu dosyadan tefrik ve yetkisizlik kararı ile ayrılmış olup, manevi tazminat istemi tüm davalılardan tahsile yöneliktir.Mahkemece, davacının zarara uğramasında davalıların da sorumlu olduğu belirlenmiş olmasına rağmen manevi tazminatın Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinde hüküm altına alınmış olduğu gerekçe gösterilerek manevi tazminat isteğinin konusu kalmadığından reddine karar verilmiştir.Mahkemenin gerekçesine göre davalılar davacı şirketin manevi zararından sorumlu bulunmalarına göre tahsilde tekerrüre imkan verilmemek suretiyle bu davalılar yönünden de manevi tazminata hükmedilmesine bir engel bulunmamaktadır. O halde, davacı şirketin manevi tazminat isteğinin yukarıda anılan ilkelere göre incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.5.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.