Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4396 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 7753 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasında görülen davada (Bursa Asliye İkinci Ticaret Mahkemesince verilen 12.4.2004 tarih ve 2003/148-2004/175 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken ayrılma isteğini davalıya bildirdiğini ve davalı tarafından bu istem 30.10.2000 tarihinde uygun görülerek, aidat iadeleri ile ilgili kararın yapılacak genel kurulda görüşüleceğinin bildirildiğini, 6.2,2001 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yasaya aykırı olarak ödemelerin 31.12.2003 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, Yasa ve ana sözleşmeye göre ortaklıktan çıkma halinde genel kurulda bilançonun kabul edilmesinden itibaren bir ay içinde ödeme yapılması gerektiğini, davalının tutumunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yaptığı ıslah sonucu 5.830.000.000.-TL.sının davalıdan faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ayrılan üyelere yapılacak ödemelerin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte bulunduğu, bu nedenle genel kurulda alınan karar uyarınca ödemelerin ertelendiğini, davacının talebinin yasal dayanağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ödeme yapılması halinde kooperatif varlığının tehlikeye düşmeyeceğinin bilirkişi incelemesi ile belirlendiği, gider payının düşülmesinden sonra davacının 5.439.783.607.-TL alacağının bulunduğu davacının banka hesabına davalı tarafından 29.12.2003 tarihinde 5.830.000.000.-TL. yatırıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 5.439.783.607.-TL. alacağın 7.3.2001 temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına, davacı hesabına yatırılan paranın infaz sırasında BK.nun 84. maddesi hükümleri dikkate alınarak davacı alacağından mahsubuna, davacı vekilinin fazla isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ayrılan üyenin kooperatife ödediği aidatların faiziyle birlikte tahsili istemine İlişkindir. Davacının ayrılma isteği davalı kooperatif yönetim kurulunun 30.10.2000 tarihli toplantısında kabul edilerek, aidatların geri ödenmesinin yapılacak genel kurulda görüşüleceği belirtilmiştir. Davacının üyeiikten ayrıldığı yıla ait bilançonun görüşüldüğü 6.2.2001 tarihli genel kurulda ayrılan üyelere yapılacak geri ödemelerin 31.12.2003 tarihinde yapılmasına karar verilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Yasası'nın ayrılan üyelerin kooperatif üzerindeki haklarını düzenleyen 17. maddesi ile kooperatife ait ana sözleşmenin 15/1. maddesi bir arada değerlendirildiğinde, ayrılan üyelere ayrıldığı yıla ait bilançoya göre hesaplanacak haklarının bu bilançonun genel kurulda kabul edilerek kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde ödenmesi, genel kurulda ödemelerin geciktirilmesi yönünde karar alınmamış olması şartına bağlı tutulmuştur. Ayrılan veya ihraç edilen üyelere yapılacak ödemelerin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi söz konusu ise genel kurulda alınacak karar ile ödemelerin üç yıl süreyle ertelenmesi mümkündür. Davalı kooperatifin 6.2.2001 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında ayrılan üyelere yapılacak ödemelerin bir gerekçe gösterilmeden ertelenmesine karar verilmiştir. Davalı kooperatif vekili yargılamada yaptığı savunmalarda, 31 üyeli kooperatiften 8 üyenin ayrılmış olduğunu, kafan üyelerin düzenli ödeme yapmadıklarını, kooperatiften ayrılan üyelerin icra takibinde bulunduklarını, arsa sahiplerine teslimi gereken dairelerin tesliminin zamanında yapılamayacağını, bilirkişi tarafından ayrılan üyelere faizleriyle birlikte yapılacak ödemelerin göz önüne alınmadığını bildirmiştir. Bilirkişi tarafından sunulan ek raporda kooperatifin geçmiş yıl zararları toplamının 10.926.059.000.-TL. olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, davacıya ödeme yapılması halinde kooperatifin varlığının tehlikeye düşmeyeceği sonucuna varılmışsa da, dosyaya sunulan bilirkişi raporları yeterli bir İncelemeye dayanmamaktadır. Bilirkişi tarafından sadece davacının kooperatiften olan alacağı yönünden değerlendirmede bulunulmuştur. Bu itibarla mahemece, kooperatif ve muhasebe işlerinden anlar uzman bilirkişilerden oluşturulacak kurul aracılığıyla kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılarak, kooperatifin mali durumunun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi ve kooperatif üyeliği sona erenlerin tümü birlikte değerlendirilmek suretiyle yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği ve dolayısıyla genel kurulun aldığı erteleme kararının yerinde olup olmadığı hususunda denetlenebilir ve hükme dayanak yapmaya elverişli, yeterli incelemeyi içeren bir rapor alınarak yapılacak değerlendirme sonucu, yargılama sırasında genel kurulda alınan karar gereğince 29.12.2003 tarihinde ödeme yapan davalı kooperatifin ödemeleri erteleme kararının yerinde olup olmadığı, buna göre ana sözleşmenin 15/1. maddesi uyarınca temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği hususlannın belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak alınan rapor uyarınca hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.