MAHKEMESİ : İSTANBUL 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2012NUMARASI : 2010/635-2012/155Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.05.2012 tarih ve 2010/635 - 2012/155 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.03.2014 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı sigortalı S.. M.. E.. Tesisleri San ve Tic. A.Ş'ye ait mısır emtiasının davalı B.. S.h.. C..p’a ait M.. G.. isimli gemi ile taşınırken 02/12/2009 tarihinde ıslanma neticesi küflenme sureti ile hasarlandığının tespit edildiğini, survey raporu ve ekspertiz raporunda hasarın ambar kapaklarının açık unutulması nedeniyle yağmur sularının sirayeti sonucu oluştuğunun bildirildiğini, sovtaj bedeli düşüldükten sonra sigortalıya 27.691,00 TL ödendiğini ileri sürerek, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taşıma sözleşmesi uyarınca ihtilafın tahkimde görülmesi gerektiğini,.. Denizcilik AŞ’nin geminin maliki ya da kiracısı olmayıp geminin yöneticisi olduğundan husumet yöneltilemeyeceğini, survey raporunun müvekkilinin katılımı olmadan tek taraflı olarak düzenlendiğini, ambar kapaklarının açık unutulmasının söz konusu olmadığını, yükleme ile ilgili operasyon kayıtlarında görüleceği üzere yükleme sırasında hava yağışlı olup dökme mısır emtiasının nemli iskelede yükletilmesine bağlı olarak hasarlandığını, ambar kapakları açık unutulsa idi nemlenmenin üst bölümde olması gerektiğini, oysa hasarın orta bölümde tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu emtianın yüklemesinin 11/11/2009’da başlayıp 17/11/2009’ a kadar sürdüğü, 12/11/2009 ve 13/11/2009 tarihleri hariç her gün yağmur yağdığı ve iskelenin/kepçelerin kurutulduğu, buradan yükün yüklemeden önce ya da gemi ambarlarına yükleme esnasında ani yağmurlar neticesinde ambar kapaklarının zamanında kapatılamaması veya geç kalınması nedeniyle ıslandığının anlaşıldığı, ambarların orta kısımlarının sıcaklığının diğer kısımlara oranla daha yüksek olması nedeniyle küflenmenin ambar orta kısmında başladığı, dava konusu emtianın temiz olarak taşıyan tarafından teslim alındığı, sonrasında taşıyanın sorumluluğunda iken ıslanma sonucu küflenerek bozulduğundan davalının hasardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, tahkim itirazı ilk itirazlardan olup esasa cevap süresi içinde ileri sürülmemiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, emtia taşıma sigorta poliçesine dayalı rucuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı nezdinde taşıma rizikolarına karşı sigortalı dökme mısır emtiasının davalıya ait gemiyle Bulgaristan’dan, Türkiye’ye taşındığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, sigortalı emtianın ıslanma suretiyle küflenerek hasarlı şekilde alıcısına teslim edildiğini, bu nedenle sigorta ettirene tazminat ödendiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili ise davacının sigortalısının taşıyanın katılımı olmadan tek taraflı survey yaptırdığını, iddia edildiği gibi ambar kapaklarının açık unutulmasının söz konusu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporuna itibar edilerek dava konusu emtianın temiz olarak taşıyan tarafından teslim alındığı, sonrasında taşıyanın sorumluluğunda iken ıslanma sonucu küflenerek bozulduğundan davalının hasardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak ihbar külfeti kenar başlığını taşıyan 6762 sayılı TTK.'nun 1066/son maddesi, malların zıya veya hasarı ne ihbar edilmiş ve ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın malları konişmentoda yazılı olan halde teslim ettiği ve şayet mallarda bir zıya veya hasar sabit olursa, bu zararın taşıyanın mesul olmayacağı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki; bu karinelerin aksi ispat olunabilir, hükmünü haiz olup, TTK'nın 1066/son maddesi hükmü uyarınca, bu karinenin aksi her türlü delille ispat edilebilir. Somut olayda davacının sigortalısı tarafından davalı taşıyanın katılımı olmadan survey tutanağı hazırlattırılmıştır. Survey tutanağının TTK’nın 1066/son maddesi anlamında taşıyanın da hazır bulunduğu bir hasar tespiti olmadığı hususu sabit olduğuna göre mahkemece, söz konusu survey raporunun anılan karinenin aksini ispat hususunda yeterli olmayacağı nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.