MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2012NUMARASI : 2010/58-2012/83Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/05/2012 tarih ve 2010/58-2012/83 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07/03/2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. B.. A.. C.. ile davalı vekili Av. F.. B.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin “BEBEĞİMİN İLK YILLARI" isimli kitabın yayın haklarının sahibi olduğunu, söz konusu kitabın birinci baskısının 2004 yılında yapıldığını, davalı tarafın FSEK'e aykırı bir biçimde izinsiz olarak sadece illüstrasyonları değiştirmek suretiyle eseri bastırıp dağıttığını, konu ile ilgili olarak Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin 2010/4 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda; esinlenme sınırlarının aşıldığı, çoğaltma ve yayma haklarının ihlâl edildiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, manevi hakların ihlali sebebiyle FSEK’nın 70/1 uyarınca 15.000,00 TL manevi, FSEK’nın 23-24. maddelerinde düzenlenen çoğaltma ve yayma haklarının ihlali nedeniyle FSEK’nın 68. maddesi uyarınca 15,000,00 TL, ıslahla 27,082,50 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili belediyenin "Bebeğimin İlk Yılları" adlı albümü hazırlatarak dağıttığını inkar etmediklerini, her iki albümün kapak rengi ve yazı karakteri dışında tamamen farklı olduğunu, albümde kullanılan ifadelerin bebeklerin ilklerine ait olduğunu ve bu tür kitaplarda yer alan "kişilerin bebeklerine ait anılarını hangi sırayla nasıl kayıt altına alacaklarına dair başlık bölümlerinin anılan albümü ilim ve edebiyat eseri haline getirmeyeceğini, yapılan alıntının da yasal alıntı sınırlarında olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça yayınlanan ‘Bebeğimin İlk Yılları” isimli çalışmanın yazı-metin, ilustrasyon-grafik iki temel unsurdan oluştuğu, bunlardan, “ilustrasyon/grafik’ unsurların kitabın her sayfasını kapsadığı ve sahibinin hususiyetini taşıyan, FSEK’nın 4. maddesi anlamında "güzel sanat eseri’ mahiyetinde olduğu, bilirkişi raporlarında kitabın metin kısmının yaratıcı düşünce içerip içermediği irdelenmeksin ‘eser’ olarak değerlendirildiği, oysa davacı şirketin mali hakkına sahip olduğu kitabın “metin kısmının", zaten var olan verilerin (bilgilerin) veri tabanı yapımcısı tarafından bir araya getirilerek yayına hazırlanmasından ibaret olduğu, dolayısıyla davalı tarafın eyleminin "eser mahiyetindeki bir ürünün izinsiz olarak çoğaltılması ve yayılması" değil, veri tabanı yapımcısı tarafından oluşturulan verilerden izinsiz olarak yararlanılması mahiyetinde olduğu, bu nedenle TTK’nın 57/7 ve BK’nın 48. maddesi kapsamında korunması gerektiği, davacıya ait çalışma üzerinde 39,00 TL fiyat etiketi bulunmakta ise de www.dr.com.tr sitesinde kitabın %27 indirimle 27,49 TL'den satışa sunulduğu, ancak 5.000 adet satın alınması halinde, indirim oranının daha yüksek olacağı (%40), çalışmanın sadece metin kısmı taklit edildiğinden taklit oranın ½ olduğu, buna göre %10 telif bedeli oranına göre 5.850,00 TL talep edilebileceği, şahsiyet haklarının ihlali de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takdiren 5.850,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin ve sair taleplerin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafın mali hak sahipliği iddiasında bulunduğu “Bebeğimin İlk Yılları” isimli kitabın resim/grafik kısımlarına ilişkin olmayıp metin başlıkları ve bu başlıklar altındaki açıklamaların izinsiz olarak davalı tarafça çoğaltılan kitaba alınması nedeniyle bu metin bölümlerinin ilim edebiyat eseri olup olmadığı ve izinsiz yapılan çoğaltmanın 5846 sayılı FSEK’nun 68. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığına ilişkindir. Bir fikri ürünün eser olup olmadığı ve şayet eser ise hangi tür eser sayılacağı hususları özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir husus olduğundan HMK’nun 266 vd. maddeleri uyarınca bilirkişi görüşü alınması gerekir. Nitekim, mahkemece de görüşüne başvurulan bilirkişilerce uyuşmazlık konusu metin bölümlerinin yaratıcısının hususiyetini taşıyan ilim ve edebiyat eseri vasfında olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bu yöndeki mütalaya itibar edilmeyerek dava konusu metinlerin 5846 sayılı Yasa’nın 6/11. maddesi kapsamında bir veri tabanı olduğu kabul edilmek suretiyle sonuca gidilmiş ise de, aynı Kanun’un 1/B-d bendi uyarınca bir fikri ürünün derleme eser-veri tabanı olarak nitelendirilebilmesi için söz konusu derlemenin bir düşünce yaratıcılığı sonucu meydana getirildiğinin belirlenmesi gerekir. Derleme eserler bakımından eserin subjektif unsuru olan hususiyet koşulunun karşılığı düşünce yaratıcılığı unsuru olarak kabul edilmiştir. Bu durumda bir fikri ürünün düşünce yaratıcılığı sonucu oluşturulan veri tabanı niteliğinde olup olmadığının hususunun belirlenmesi de özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir husus olup hakimin hukuki bilgisi ile çözümünden ziyade bilirkişi görüşü alınarak belirlenmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi raporlarında belirtilen mütala ile yetinilmediği taktirde dava konusu metinlerin ilim ve edebiyat eseri veya veri tabanı niteliğinde olup olmadığı konusunda gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınması gerekirken yazılı gerekçe ile veri tabanı nitelendirmesi yapılmak suretiyle sonucu ulaşılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de, FSEK’ten kaynaklanan nedenlerle tazminat istenemeyecek olup TTK’nun 58-e maddesi hükmünün yollama yaptığı BK nun 49 ncu maddesinde açıklanan şartların varlığı halinde haksız rekabete maruz kalan yararına manevi tazminatın da hüküm altına alınması gerekir. 3444 sayılı Yasa ile değişik BK.nun 49 ncu maddesi uyarınca, manevi tazminat için hukuka aykırılığın varlığı yeterli olup, ayrıca kusurun özel bir kasta veya ağırlığa bağlı olması şart değildir. Bu durum karşısında, davalının eyleminin hukuka aykırılığı tespit edildiğine göre, somut olayın özellikleri de dikkate alınarak davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.4- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin maddi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 378,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 07/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.