MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/05/2015NUMARASI : 2014/1421-2015/346Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/05/2015 tarih ve 2014/1421-2015/346 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin müdürü ve ortağı olduğu T... Şti'nin 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. maddesi gereğince sicilden terkin edildiğini, ancak ilgili şirketin taşınmaz mal varlığı bulunduğundan ve bununla ilgili işlemlerin yapılması gerektiğinden şirketin tüzel kişiliğinin ihyasının gerektiğini ileri sürerek, T... Limited Şirketi'nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ihyası istenen şirketin hissedarı olduğu,şirketin aktifinde taşınmazlar ve demirbaşların mevcut olduğu, bunların devir ve satış yolu ile değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, davanın kabulüne,şirketin tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 6102 sayılıTTK'nın geçici 7. madde 4. fıkrası c bendi nazara alındığından sermayenin yasal hadlere çıkarılmaması nedeniyle münfesih sayılan şirketler bakımından basit tasfiye ve terkin sürecinde ihya davası yoluyla tasfiyeden dönme imkanının yasal olarak bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak,tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararıverildiğine göre, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak sadece, şirketin ihyasına karar verilmesiyle yetinilmesi doğru olmamış, bu husus 1086 sayılı Hukuk Usulü Mukameleri Kanunu'nun 439/2. maddesi uyarınca kanunun açık hükmüne aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re'sen BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.