Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4321 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19036 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Ankara 5. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 25/06/2014 tarih ve 2012/1225-2014/1638 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline davalı banka ve sigorta şirketi tarafından işsizlik teminatını içerin ferdi kaza sigorta poliçesi yapıldığını, müvekkilinin 12.06.2012 tarihinde işten çıkarıldığını, davalı bankaya sigorta poliçesinden faydalanmak için başvurduğunda müvekkilini davalı sigorta şirketine yönlendirdiklerini, davalı sigorta şirketinin de poliçenin iptal edilmesi nedeniyle ödeme yapmadığını ileri sürerek, 4.500,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacının müvekkili bankadan ihtiyaç kredisi kullandığını, 20.05.2010 tarihinde davalı sigorta şirketinden ferdi kaza sigortası yaptırdığını, davacının başvurusunun sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, bankaya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, tüketici mahkemesinin görevli olmadığını, davacının işsiz kaldığı tarihte yürürlükte olan bir poliçesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı bankadan 13.05.2010 tarihinde kullanmış olduğu kredi sözleşmesine istinaden davalı sigorta şirketi ile davacı arasında 26.05.2011-26.05.2012 tarihlerini kapsar dönem için Kurtaran Ferdi Kaza Sigortası Poliçe sözleşmesi düzenlendiği, davacının işten ayrıldığı 12.06.2012 tarihinde sigorta poliçe süresinin dolduğu, ancak poliçe özel şartlarında ''sigorta ettirenin aksine bir beyanı olmadığı sürece poliçe her yıl otomatik olarak yenilenecektir." şeklinde madde düzenlendiği, davalı tarafın poliçeyi yenileyerek davacının kredi kartından prim tutarını tahsile devam etmesi gerekirken yenilemediğini, her iki davalının poliçeden birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 2.730,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, ferdi kaza sigorta sözleşmesinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.Sigorta sözleşmesi ilişkisi ise, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Beşinci Kitabı’nı oluşturan 1263 ve onu izleyen maddelerinde (6102 sayılı TTK'nın 1401 vd maddeleri) düzenlenmiş olup, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olduğu aynı yasanın 4/1. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Bu yasadan kaynaklanan davalara ise, asliye ticaret mahkemesince bakılması gerektiği aynı kanunun 5.maddesinde hükme bağlanmıştır.Öte yandan, 4077 sayılı Yasa'nın 1,2 ,3/c ve f, 23. maddelerindeki özel düzenleme hükümleri karşısında mutlak ticari dava niteliği taşıyan iş bu davanın, tüketici mahkemesi sıfatıyla görülüp, sonuçlandırılması doğru değildir.Davalı vekili, bu yöne ilişen görev itirazında bulunduğu gibi, 4077 sayılı Yasa'nın 23/1. maddesinde ancak bu yasanın uygulanmasından çıkacak uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde çözümlenebileceği emredici bir şekilde hükme bağlandığına göre, göreve ilişkin bu hususun mahkemece esasen kendiliğinden gözetilmesi de gerekmektedir.O halde, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre, davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 27/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.