MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.01.2016 tarih ve 2015/978-2016/42 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, %50 hisse ile kurucu ortak olan ve 02.01.2010 ila 31.08.2012 tarihleri arasında genel müdür olarak çalışan davalının müvekkili şirket hesaplarından aldığı paraları iade etmediğini, münferit imza yetkisi müşterek imzaya dönüşünce 31.01.2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirket hisselerini devrettiğini, ancak halen şirketten alınan paraların iade edilmediğini, ticari defter kayıtlarında da bulunan bu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin merkez adresinin "..." olduğu, davanın, davacı şirketin eski müdürü olan davalının müdürlük yaptığı dönemde şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı yönetici sorumluluğundan kaynaklandığı, 6102 sayılı TTK'nın 644/1-a maddesi atfıyla limited şirketlerde de uygulanacak olan yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin hükümler ve özellikle 561. madde uyarınca sorumluluk davasının şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılacağı, bu kuralın kesin yetkiyi düzenlediği, gerekçesiyle kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi olduğuna, yasal süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, alacaklı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçe ile re'sen yetkisizlik kararı verilmiştir.6102 sayılı TTK'nın 644. maddesi uyarınca limited şirketlerde de uygulanması gereken anonim şirket sorumluluk davalarında yetkili mahkemeyi belirleyen aynı kanunun 561. maddesinin emredici bir hüküm niteliği taşıyıp taşımadığı hususunun tespit edilmesi gerekmektedir. Anılan hükümde bu davanın şirket merkezinde "açılabileceği" ifade edilmiş olup, bu ifadeden açıkça anlaşılabileceği gibi, hükmün emredici niteliği yoktur. 6102 sayılı TTK'nın 561. maddesi yöneticiler aleyhine açılacak sorumluluk davalarında davacılara genel yetki kuralı yanında ek bir olanak daha tanımaktadır. Davacı dilerse 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde, dilerse 6102 sayılı TTK'nın 561. maddesi uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde takip başlatabilir veya dava açabilir. Bu nedenlerle mahkemece yetki ilk itirazı bulunmadan TTK'nın 561. maddesinin kesin yetki halini düzenlediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamış, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.