MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ(KADIKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ )TARİHİ : 13/03/2012NUMARASI : 2010/149-2012/273Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret (Kadıköy Asliye Ticaret) Mahkemesi’nce verilen 13/03/2012 tarih ve 2010/149-2012/273 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.01.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. L.E. ile davalı vekili Av. A. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı S. And Hunder (Pty) Ltd. Şirketi'ne satılan emtianın davalı tarafından taşınması konusunda anlaşılması üzerine vesaik mukabili teslim edilmek şartı ile 14.11.2008 ve 21.07.2009 tarihli iki ayrı konişmento düzenlendiğini, bu hususun konişmentolarda da açıkça yazılı olmasına rağmen davalının vesaik teslim alınmadan taşınan malları alıcısına teslim ettiğini, müvekkilinin 17.884,40 USD (27.296,95 TL) mal bedelini tahsil edemediğini, davalının ağır kusuru sonucu müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 27.296,95 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, malların vesaik karşılığında teslim edileceğine dair herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline bu yönde verilmiş bir talimat da bulunmadığını, müvekkili şirkete teslim edilen malların tam ve eksiksiz olarak zamanında dava dışı şirkete teslim edildiğini, 14.11.2008 tarihli belgeden doğan alacağın TTK’nun 767. maddesi uyarınca zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savuna, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 07.11.2008 tarihli 7.823,40 USD’lik faturada davacının satıcı, S and Hunter Ltd.’nin alıcı göründüğü, deniz yoluyla sevkedilerek Yapı Kredi Bankası Beylikdüzü Şubesi’nde açılan akrediteye göre satışın gerçekleşeceği, 10.07.2009 tarihli 13.464 USD’lik diğer faturaya göre de aynı taraflar arasında deniz yoluyla sevdedilip H... Bank İstanbul Avrupa Kurumlar Şubesi kanalıyla açılan akrediteye göre satışın gerçekleşeceği, davalının banka cirosu ve teslimi olmadan malları usulsüz teslim ettiği, malların bedelini tahsil edemeyen davacının uğradığı zararı davalıdan talep edebileceği, davacının toplam zararının 17.484,40 USD olduğu, 07.11.2008 tarihli fatura konusu malın davalıya 14.11.2008 tarihinde teslim edildiği ve dava tarihine kadar TTK’nun 1067 maddesine göre 1 yıllık sürenin dolduğu iddia edilmiş ise de usulsüz teslim nedeniyle davacının malların teslim tarihini bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, davacının 10.02.2010 tarihli ihtarına ve malların usulsüz teslimi 2009 Mart ayında öğrendiğini belirtmesine göre, malların teslim edilmiş olması icap eden tarihin 1 yıllık sürenin başlangıcı olarak kabulünden dolayı zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, davalı tarafından Haydarpaşa Limanı’ndan Johannesburg’a taşınması konusunda anlaşılan emtianın vesaik teslim alınmadan alıcısına teslim edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davaya dayanak faturalarda davacı tarafından satılan malların deniz yoluyla sevkedileceği kaydı mevcut olup yine taraflar arasında geçerli konişmentolarda da “limandan limana yükleme konişmentosu” kaydı bulunmaktadır. Mahkemece de davalı tarafın 14.11.2008 tarihli konşimentoya konu alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazları değerlendirilirken TTK’nun 1067. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye ilişkin hükümler karar yerinde tartışılarak sonuca gidildiğine göre uyuşmazlığın çözümünde TTK.nun deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekli olup, bu durumdada davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nde görülmesi zorunludur. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul’da Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurularak faaliyete geçirilmiş ve yargı alanı olarak İstanbul ili mülki hudutları belirlenmiştir. Mahkemelerin görevine ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle temyiz dahil yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması usul hukukunun yerleşik bir kuralı olduğundan mahkemece resen görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.