Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4213 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16047 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 06/05/2013NUMARASI : 2012/330-2013/128Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/05/2013 tarih ve 2012/330-2013/128 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin T. Oto ticari unvanıyla 2005 yılından beridir Şaşmaz Sanayi Sitesi'nde oto tamiri ile uğraşmakta olduğunu, Opel'in özel yetkili servisi olduğunu, davalı şirketin hem kurucu ortağı hem de yetkilisi olan diğer davalı S.. İ..'in müvekkili şirketin eski çalışanı olduğunu, davalı şahısın müvekkili şirkette uzun yıllar çalıştıktan sonra müvekkili şirketin ticari unvanını kullanarak mevcut işyerinin tamda karşısına olacak şekilde T. Otomotiv isimli iş yerini açtığını, davalı şahsın, müvekkili şirketin isim ve ticari unvanını haksız şekilde kullandığını, müvekkili şirket unvanını kullanarak haksız kazanç elde ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespiti,önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile 20.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili; müvekkili şirketin 15.06.2010 tarihinde vergi kaydını yaptırdığını ve aynı tarihte belirtilen adreste faaliyete başladığını, davacı yanın belirtmiş olduğu gibi davacı şirket ile davalı müvekkilinin faaliyet adreslerinin karşı karşıya olduğunu, yani davacının davalı müvekkilin bu rekabetten kaynaklı tazminat davasını 1 yıllık süre içinde açması gerekirken, bu süreyi yaklaşık bir buçuk yıl aşarak iş bu davayı açması nedeniyle zaman aşımı itirazlarının olduğunu, yine mahkemenin görevli ve yetkili mahkeme olmadığını, davacı talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının yetki ve görev itirazlarının yerinde olmadığı, bununla beraber davaya konu şirketin 15.06.2010 tarihinde kurulup aynı tarihte davacının iş yerine yakın yerde açıldığından davacının haksız rekabeti öğrenme tarihi 15.06.2010 tarihi olduğunun kabulü gerektiği, haksız rekabete dayalı davalarda zaman aşımı süresinin TTK 60. maddesi gereği 1 yıl olduğu, bir yıllık sürenin başlangıcının 15.06.2010, zaman aşımın dolduğu tarih ise 15.06.2011 tarihi olduğu, 1 yıllık zaman aşımı 15.06.2011 tarihinde dolmasına rağmen davanın 04.12.2012 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davacının davasının zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haksız rekabete dayalı olarak açılan tecavüzün men'i ve maddi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.Haksız rekabet,haksız fiilin bir türü olup eylem devam ettiği sürece zamanaşımının dolduğu söylenemez. Davacı vekili davalının, davacıya ait işyerinin karşısına rakip bir işyeri açtığını bildirerek davalının tecavüzünün önlenmesini istediğine göre tecavüzün devam ettiğini iddia etmektedir. Bu durumda, mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.