MAHKEMESİ : ÇORUM 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2011/215-2013/29Taraflar arasında görülen davada Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.02.2013 tarih ve 2011/215-2013/29 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Münüse tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının, Türk Patent Enstitüsü'nün 2007/04464 tescil sayılı endüstriyel tasarım tescil belgesinin sahibi olduğunu, adı geçen belge içeriğine göre tasarım tescili yapılan ürünlerin ambalaj kutusu ve ambalaj kutusu iç separatör kapağı olduğunu, bir ürünün endüstriyel tasarım tescili ile koruma altına alınabilmesinin 2 temel şartı olan yenilik ve ayırt edicilik kriterlerinin dava konusu belge için gerçekleşmediğini, gıda ambalajlanmasında kullanılan metal kutuların Türkiye'de yaklaşık 30 yıldan beri . A.Ş. firması gibi çok büyük firmalar tarafından zaten tasarlanmakta ve üretilmekte olduğunu,, dava konusu metal kutu ve plastik parçalarının davalının tescil tarihinden önce yerli firmaların kataloglarında yer aldığından 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK 5-11 maddesine göre yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımayan davalı adına Türk Patent Enstitüsü 2007/04464 sayılı Endüstriyel Tasarım Tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının müvekkilinin endüstriyel tasarımlarına tecavüz etmek suretiyle tasarımların aynını üretip piyasaya satmaya başlamasının ardından müvekkilinin savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ve savcılığın tecavüze konu ürünleri davacının deposunda yakalamasının ardından iş bu soruşturma sürecini uzatmak ve etkilemek amacıyla dayanaksız ve mesnetsiz iş bu davayı ikame ettiğini, bu durumun dava açma hakkını kötüye kullanılması olduğunu, müvekkilinin davaya konu endüstriyel tasarımı 01/05/2008 tarihinde endüstriyel tasarımlar bülteninde ilan etmesine karşın 6 aylık yasal sürede davacı tescile itiraz etmeyerek işbu tasarımın yasadaki koşulları taşıdığına zımnen muvafakat ettiğini, davacı tarafça birden fazla kez tescilli ambalajların müvekkilinden satın alındığını, müvekkili adına tescil edilmiş tasarımın kullanım alanı, tasarım şekli, üç ürünün kombinasyonu şeklinde düşünülmesi ve diğer yönleriyle 554 sayılı KHK'nın ilgili maddelerinde belirtilen yenilik ve ayırtedici özellik kriterlerini fazlasıyla barındırdığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğünün ileri sürülebilmesi için talep edenin, tescil başvurusuna itiraz etmesinin şart olmadığı, iptali talep olunan çoklu ETTB'nin 2 görseli olup; 1 sayılı tasarımın metal ambalaj kutusu leblebi çeşitleri ve kuruyemiş çeşitlerini içerisine koyup pazarlamak amacıyla tasarlanmış olduğu ,kenar kısımları ovalleştirilmiş kare görünümümde olduğu, kutunun içerisinde kenar kısımları ovalleştirilmiş 4 gözlü separatör iç hazne bulunduğu, 2 sayılı tasarımın metal ambalaj kutusunun iç gözlerine yerleştirilmiş leblebi çeşitleri ve kuruyemiş çeşitlerini üzerini örten separatör iç kapağı olup kare şeklinde tasarlandığı, kapağın orta kısmında "+" şeklinde iç separatörün üzerine oturacak şeklide tasarlanmış çıkıntı yer aldığı, iç kapağın kenar kısımları ovalleştirilmiş ve bir köşesinde açma kulpu çıkıntısı bulunduğu ve iptali talep olunan tasarımların uzun yıllardan beri üretilerek kamuya sunulan anonim karakterli ürün ve bunların içindeki dört gözlü bölücü veya ayırıcılar (divider/extractor/separateur) ve bunlar üzerine kapanan ayni biçimdeki ancak bir köşesine basit bir kulp eklenmiş bölücü kapakları oldukları; bunların hiç kimsenin tekeline bırakılamayacak dörtgen, sekizgen gibi temel geometrik biçimlerle aynı biçimlerin köşe ve kenarlarının bilindik bükümlenme usulleriyle perfore edilmeleri sonunda oluşturulmuş ve herhangi bir buluş özelliği veya özgünlüğü taşımayan anonim ürünler olarak, End. Tas. Kor. Hk. 554 sayılı KHK'nın tescil için aradığı yenilik ve ayırt edicilik niteliklerinin bulunmadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalı adına tescilli endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.554 sayılı KHK’nın 6. maddesi uyarınca, bir tasarımın tescil edilebilmesi için, tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik koşulu kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla, küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir. 554 sayılı KHK’nın 7. maddesinde düzenlenen tasarımın ayırt edicilik unsuru ise, yeni olan bir tasarımı ortak özelliklerinin dışında ve bilgilenmiş kullanıcı gözüyle kıyaslanan diğer tasarımlardan farklı kılan ve böylece yeni olan bir tasarıma aynı KHK’nın 11. maddesi ile sağlanan hukuki korumanın da kapsamını belirleyen özelliktir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, 554 sayılı KHK ile mutlak yenilik kriteri benimsendiğinden, hükümsüzlük davasında bu yönün mahkemece re’sen dikkate alınarak, tarafların bildirdikleri delillerle birlikte anılan KHK’nın 5 ila 10. maddeleri hükümleri göz önüne alınmak suretiyle ve somut uyuşmazlık koşulları itibariyle de bilirkişi görüşü alınarak çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Dava konusu olayda, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış alınan bilirkişi raporunda, davalıya ait endüstriyel tasarımın, var olan görünüm ve tasarım yapısının daha önce bilindik, harcıalem bir yapıda olduğu, genel uzmanlık bilgi ve deneyimleri ışığında yapılan tespite göre yenilik ve ayırt edicilik özelliğini taşımadığı belirtilmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere 554 sayılı KHK'nın 6. maddesi ile kabul edilen mutlak yenilik koşulu kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca bildirilen deliller yanında bilirkişilerin özel ve teknik bilgilerine dayalı olarak yapacakları araştırmada şayet dava konusu tasarımın yenilik unsurunu ortadan kaldıran bir başka tasarımın bulunduğu sonucuna ulaştıkları taktirde, raporda bu tasarıma dayalı olarak da yenilik değerlendirmesi yapmaları mümkündür.Mahkemece, bilirkişilerin mesleki bilgi ve tecrübeleri ile dava konusu tasarımın yeni olmadığı görüşüne binaen hükümsüzlük kararı verilmiştir. Ne varki, bilirkişilerce dosyaya herhangi bir tasarım örneği sunulmaksızın genel bilgi soyut ifadelerle görüş açıklanmış olup, anılan tasarımlara ilişkin olarak 554 sayılı KHK hükümlere uygun, denetime elverişli bir şekilde yapılan kıyaslama sonucu düzenlenen bir mütalaa olarak kabulü mümkün olamayacağından; bu durumda mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak veya aynı heyettten ek rapor alınarak, davalıya ait dava konusu tasarımın daha önceden kamuya sunulmuş hangi tasarıma benzediği konusunda, emsal tasarım örneklerinin de gösterilmesi suretiyle yenilik incelemesi yaptırılması ve bu şekilde hükmü izlemeye ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayanılarak, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.