MAHKEMESİ : VAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2013NUMARASI : 2012/95-2013/193Taraflar arasında görülen davada Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/05/2013 tarih ve 2012/95-2013/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. S. İ. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı V. Ş tarafından müvekkiline olan borcuna karşılık olmak üzere gayrimenkul ipoteği verdiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak söz konusu taşınmazın alacağa mahsuben devralındığını, buna rağmen davalı bankanın müvekkilinden 12.000,00 TL aldığını ileri sürerek, ihtarname ücreti ile birlikte 12.090,00 TL’nin temerrüt tarihnden itibaren Merkez Bankası'nın uyguladığı en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre, ipotek borçusu dava dışı Vahdettin Şevli'nin taşınmazının davacı tarafından devralındığı, davalı İş Bankası'nın davacıdan 12.000,00 TL'yi Vahdettin Şevli'nin gayrinakdi çek kredisi riski için haksız yere aldığı, davacının 90,00 TL ihtar masrafı yaptığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 12.090,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyen Merkez Bankası'nın uyguladığı en yüksek reoskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dairemizin 10/10/2011 tarihli 2010/8219 Esas 2011/12443 Karar sayılı ilamıyla “...öncelikle davacı, dava dışı ipotek veren ve davalı banka arasındaki hukuki ilişkinin ne olduğu, davaya konu paranın ne amaçla davacıdan tahsil edildiği ve ipoteğe dayanak olan işlemin niteliği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan BK'nın gabin ve borç olmayan şeyin tediyesine ilişkin hükümlerine dayalı olarak davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve ardından mahkemece de Dairemiz bozma ilamına uyulmuştur. Ancak; 01/03/2012 tarihli tensip tutanağında ve 13/04/2012 tarihli duruşma tutanağında sadece “davanın alacak davası olduğunun tespitine” ifadelerine yer verilmiştir. Dairemiz bozma ilamındaki gerekçeler nazara alınmaksızın, ilişkinin niteliği ile davanın hukuki dayanakları belirlenmeksizin ve bu tespitlerin ardından davalının zamanaşımı defi ile hak düşürücü sürenin geçtiği yönündeki savunmaları hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.