MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/04/2014 tarih ve 2012/504-2014/233 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacının tescilli ve tescilsiz davetiye tasarımlarının bulunduğunu, davalının davacıya ait bu tasarımları taklit ederek aynılarını ... nezdinde tescil ettirdiğini, davalının tasarımlarının davacıya ait tasarımların taklidi olduğu hususunun İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2011/16 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, ayrıca davalı aleyhine, bu davada dayandıkları tescilli ve tescilsiz tasarımlarına dayanarak, haksız rekabet ve tasarıma tecavüz davalarını da açtıklarını ileri sürerek davalı adına tescilli bulunan 2012/03731- 3, 5, 13, 14, 15, 20, 22, 25, 26, 27, 30 sıra nolu ve 2011/02250- 5, 7, 8, 17, 30, 31, 46, 50, 54 sıra nolu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu edilen tasarımların bir kısmının henüz tescil edilmediğini, bir kısım tasarımların başvuru sırasında iptaline karar verildiğini, bu tasarımları yönünden davanın konusuz kaldığını, diğer bir kısım tasarımlarının da davacıya ait tasarımlarla benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2011/02250- 5, 7 ve 17 sıra numaralı tasarımların dava tarihinden önce ... tarafından tescillerinin iptal edildiği, davacının anılan tasarımlar yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, 2012/03731- 3, 5, 13, 14, 15, 20, 22, 25, 26, 27, 30 sıra nolu tasarımların, endüstriyel tasarım resmi bülteninde sicile kayıt edildiği ve 6 aylık itiraz süresi içerisinde işbu davanın açıldığı, dolayısıyla dava tarihi itibariyle henüz kesinleşmiş bir endüstriyel tasarım tescil belgesinin bulunmadığından, bu tasarımlar yönünden hükümsüzlük davası açılamayacağı, 2011/02250 tescil numarası ile davalı adına tescilli 8, 30, 31, 46, 50, 54 sıra numaralı tasarımların ise davacının tasarımları ile aynı olmadığı, ayırt edici niteliklerinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Ancak, 2011/02250- 8, 30, 31, 46, 50, 54 sayılı tasarımlar açısından, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, davacının işbu dava konusu tasarımları, dava konusu ettiği İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/35 sayılı esasına kayıtlı haksız rekabet davasında alınan rapordaki tespitler baz alınarak, 2011/02250- 8, 30, 31, 46, 50, 54 sayılı tasarımların davacının tasarımları ile aynı olmadığı mütalaa edilmiştir. Bir örneği dosyada mevcut İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin anılan dosyasının incelenmesinde, işbu davada hükme esasa alınan bilirkişi raporunda nazara alınan 15.04.2013 tarihli bilirkişi raporundan daha sonra alındığı anlaşılan bilirkişi raporunda yukarıda bahsedilen bir kısım tasarımlar yönünden ilk raporun aksi yönünde tespitler bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı da rapora itirazında bilirkişilerin sadece İstanbul 49. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan haksız rekabet davasında alınan rapordaki tespitleri nazara alıp, bir incelemede bulunmadıkları yönünde beyanda bulunmuştur. Ayrıca davacı dava konusu tasarımların, kendi tasarımlarının taklidi olduğunun İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2011/16 sayılı D.İş dosyasında yapılan tespitle sabit olduğunu ileri sürmüşse de anılan dosya işbu dava dosyası içinde bulunmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda da değerlendirilmemiştir.Bu itibarla, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak dava konusu 2011/02250- 8, 30, 31, 46, 50, 54 tasarımlar açısından hükümsüzlük koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti bakımından konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde dava konusu 2011/02250- 8, 30, 31, 46, 50, 54 sayılı tasarımlar açısından da davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.