Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4071 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14191 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/04/2015 tarih ve 2014/143-2015/382 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, taraflar arasında acentelik sözleşmesi bulunduğunu, davalı acentenin 824991 no'lu kasko poliçesini düzenlediğini, aracın 09/11/2011 tarihinde kaza yaptığını, hasar sebebiyle sigortalı tarafından müvekkiline müracaat edildiğini ancak, kayıtlarında prim ödemesi gözükmediğinden talebinin reddedildiğini, daha sonra sigortalının.... 'na müracaat ederek 05/11/2012 tarihli prim ödeme makbuzunu ibraz ettiğini ve ... 'nun 2012/17661 E-2012/323 K. sayılı kararı ile sigortalıya 12.185,39 TL ödeme yaptıklarını, anılan mikkarın 9.050,00 TL'lik kısmını kazaya karışan diğer aracın sigorta şirketinden tahsil ettiklerini ve bakiyesi için davalı aleyhine takip başlattıklarını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmi??tir. Davalı vekili, müvekkilinin prim tahsil etme yetkisi bulunduğunu, 824991 no'lu poliçe ile teminat altına alınan sigortalıdan prim tahsilinin yapıldığını ve poliçenin sigortalıya teslim edildiğini savunarak, davanın reddi ile davacının % 20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında acentelik sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında davalının davacı şirketin acentesi olup, davacı adına poliçe düzenleyerek prim tahsili yaptığı, acentenin tahsil ettiği prim borcunu davacıya sözleşme kapsamında ödemekle yükümlü olduğu, prim borcunun zamanında davacı hesabına geçirilmemesi halinde davalının poliçe kapsamında ödediği zarardan sorumlu olacağına yönelik herhangi bir hüküm bulunmadığı, zaten bu durumun hakkaniyet ilkesi ile de örtüşmeyeceği, davacının tahsil edilerek kendisine ödenmeyen prim miktarını talep edebileceği, davacının tahkim komisyonu kararına istinaden ödeme yaparak geçerli bir poliçe düzenlendiğini de kabul ettiği gerekçesiyle, davanın reddine ve davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle 3.708,66 TL'nin % 20 si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Mahkemece acentelik sözleşmesinin 8. maddesinde düzenlenen acentenin yükümlülükleri ve sorumluluğuna dair hükmün sözleşmenin nisbiliği ve serbestisi ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeksizin; acentenin tahsil ettiği prim borcunu davacıya sözleşme kapsamında ödemekle yükümlü olduğu, prim borcunun zamanında davacı hesabına geçirilmemesi halinde davalının poliçe kapsamında ödediği zarardan sorumlu olacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı, zaten bu durumun hakkaniyet ilkesi ile de örtüşmeyeceği gerekçesine dayanılmış ise de, sözleşmenin anılan 8. maddesi nazara alınmaksızın bu hususta herhangi bir hüküm bulunmadığı, olsa da hakkaniyete aykırı olduğu şeklinde soyut ve genel ifadelerle hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.