Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 405 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 13057 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasında görülen davada (İstanbul Asliye Üçüncü Ticaret Mahkemesince verilen 7.10.2004 tarih ve 569-1144 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Hindistan yasalarına göre kurulmuş bir inşaat şirketi olduğunu, Rusya'da 901 adet konutun inşaatını üstlendiğini, taşeronluk sözleşmesiyle konut yapım işinin dava dışı S İnş. ve Tic. A.Ş.'ne bırakıldığını, edimlerin yerine getirilmesi ve alınan avansların güvencesi için E tarafından bu firma lehine düzenlenmiş 2.500.000 DEM tutarlı teminat mektubunun müvekkiline verildiğini, anılan şirketin edimlerini yerine getirmediğini, teminat mektubunun tazmini için yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, E....'in davalıya devredildiğini, ayrıca davalının Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde teminat mektubunun hükümsüzlüğü için dava açtığını, halen derdest olduğunu İleri sürerek, öncelikle davanın Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2002/674 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, 2.500.000 DEM karşılığı 1.278.230 Euro'nun ödeme günündeki kur karşılığının TL. olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın TMSF'na karşı açılması gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, talebin zamanaşımına uğradığını, harcın eksik ödendiğini, yabancı uyruklu olan davacının teminat yatırmadığını, hukuki yararının bulunmadığını, iddiaların yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre, dava dosyasının tarafları ve konusu aynı olan Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/337 esas sayılı dosyası bağlantılı olduğu gerekçesiyle, anılan dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili dava açarken bu davanın taraflar arasında görülen Kadıköy Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nin 2002/674 Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı yan ise bu isteme karşı çıkmış, mahkemece birleştirme kararı verilmiştir.HUMK.nun 187/5. maddesi gereğince ayrı mahkemelerde açılan davalarda birleştirme talebi ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Yine HUMK.nun 45/2 maddesinde de aynı yönde düzenleme mevcuttur. Aralarında bağlantı bulunan iki davanın değişik yer mahkemelerinde açılmış olması halinde birleştirme talebi ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir.İkinci davanın davalısı ilk itiraz olarak davaların birleştirilmesini istemezse artık bu iki davanın birleştirilmesi mümkün değildir. (Bkz. Prof. Dr. ...., Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt III, İstanbul, Şubat 2001, 6. Basım, Sah. 3429 v.d.) somut olayda davalı vekilinin usulüne uygun birleştirme talebi olmadığı halde davacı vekilinin istemi ile birleştirme kararı verilmesi yerinde görülmediğinden davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.1.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.