Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4042 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 7121 - Esas Yıl 2004





Taraflar arasında görülen davada (Beydğlu Asliye İkinci Ticaret Mah-kemesi)nce verilen 24.3.2004 tarih ve 2003/309-2004/110 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekiii tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilin pay sahibi olduğu davalı şiketin 30.4.2003 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında gündemin 2. maddesindeki, yönetim kurulu faaliyet raporu, 3. maddesindeki bilanço, kar ve zarar hesapları, 4. maddesindeki, yönetim kurulu üyelerinin, müdürlerinin ve murakıbın karar, muamele ve tasarrufları, 5. maddesindeki yönetim kurulu üyelerinin seçimi, 7, maddesindeki eide edilen kardan yasa hükümleri uyarınca yapılması gereken ödemelerin yapılmasına, zorunlu ihtiyatların ayrılmasına, 1. temettü dağıtılmamasına bakiye karın fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakılmasına, 8. maddesindeki şirket esas sözleşmesinin şirket sermayesine dair değişiklik metninde olduğu gibi değiştirilmesine ilişkin alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, anılan genel kurul toplantısının yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının iptalini istediği gündem maddelerinin hangi yönlerden yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun belirtmediği, buna ilişkin bir isbat vasıtasının da mevcut olmadığı, davalı şirketin 30.4.2003 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında anılan kararların iptalinin gerekmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.2- Dava, davalı şirketin olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.Davalı anonim şirketin 30.4.2003 tarihli genel kurulunun iptali istenen gündemin 7. maddesinde, elde edilen kardan yasa hükümleri uyarınca yapılması gereken ödemelerin yapılmasına, zorunlu ihtiyatların ayrılmasına, 1. temettü dağıtılmamasına bakiye karın fevkalade ihtiyat olarak şirket bünyesinde bırakılmasına karar verilmiş, mahkemece, hükme dayanak yapılan ve bir üyenin haricinde diğer üyelerin uzmanlık alanları da dosya kapsamından tam anlaşılamayan bilirkişi kurulunca, iptali istenen bu gündem maddesi hükmü TTK.nun 469/2 ve esas sözleşmenin 30/c madde hükümleri çerçevesinde değerlendirip genel kurulun şirket menfaatine gerekli bulduğu hallerde karın dağıtılmamasına, yedek akçeye ayrılmasına karar verebileceği sonucuna varılarak, karın şirket bünyesinde bırakılarak yedek akçeye ayrılmasında yasa ve esas sözleşmeye aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. .Oysa, anılan bilirkişi kurulu raporunda, TTK.nun kar payının dağıtılma-masının haklı nedenler ile ilgili 469/2. madde hükmü koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmiş olup, mahkemece bu koşulların oluşup oluşmadığı üzerinde durulmamış ve tartışılmamıştır. Bu koşulların tespit ve takdiri için içinde ekonomi alanında uzmanlığı bulunan bir bilirkişiden de görüş almak gerekmektedir. Oysa, hükmün dayandığı bilirkişi kurulu raporunda soyut değerlendirmenin ötesinde bir inceleme yapılmadığı açıktır.Bu durumda, mahkemece, şirketler hukuku ve ekonomi alanında uzmanlığı bulunan birer bilirkişinin de içinde bulunduğu üç kişilik başka bir bilirkişi kurulu oluşturularak, TTK.nun 469/2. madde hükmünde yazılı haklı nedenlerin somut olayda bulunup bulunmadığını tartışan, ayrıca davacı vekilinin rapora itirazları üzerinde de durup, değerlendirme yapan, denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi görüşüne dayalı olarak eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.Sonuç : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.