MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Antalya(Kapatılan) 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2013 tarih ve 2012/329-2013/364 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %50 oranında hissedarı olduğunu, davalı diğer ortağın basiretsiz yönetimi sonucu şirketin vergi ve ... borçlarının doğduğunu, davalı ... müvekkilinden bir çok defa borç aldığını, ancak bu borçları şirket kayıtlarına intikal ettirmediği gibi şirkete ait XX XXX XX plakalı aracı ve büro mobilyalarını sattığını, ortaklar arasında husumet ve güven sorununun bulunduğunu, davalı şirketin uzun zaman önce faaliyetine son verdiğini, bu haliyle şirketin devamının ve amacının gerçekleşmesinin mümkün görünmediğini ileri sürerek müvekkilinin öncelikle davalı şirketten çıkmasına, 10.000 TL'nin davalı ....tahsiline, bu taleplerin kabul edilmemesi halinde TTK'nın 636/3 maddesi uyarınca davalı şirketin tasfiyesine, satılan araç ve şirketin demirbaşında kayıtlı büro malzemelerinin müvekkil hissesine düşecek değerinin davalı ... tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, şirketin faaliyetinin bulunmadığı iddiasının doğru olduğunu, ancak buna şirket için hiç bir faaliyete katılmayan davacının sesebiyet verdiğini, tüm işlerin müvekkili tarafından yürütüldüğünü, büro malzemelerinin satılmadığını, bunların bir depoya kaldırıldığını, XX XXX XX plakalı aracın satışının şirket defterlerine dahil edildiğini, davacının müvekkilinden bir talepte bulunamayacağını savunarak maddi talep yönünden davanın reddini ve şirketin tasfiyesini istemiştir.Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin gayri faal olduğu, dava tarihi itibariyle mal varlığının borçlarını karşılamaya yetmediği, şirketin tüm giderlerinin davalı ... tarafından kendi cebinden karşılandığı, şirkete ait XX XXX XX plakalı aracın satış parasının şirket kayıtlarına girdiği, ortaklar arasında birçok şikayet ve davanın görüldüğü, karşılıklı güven duygusunun sarsıldığı, ancak davalı ...'ın herhangi bir haksız eylem ve kazanımının bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden davanın kabulü ile davalı şirketinin fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı vekili, dava dilekçesinde terditli talepte bulunarak müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde davalı şirketin feshine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı şirketin gayri faal olduğu, dava tarihi itibariyle mal varlığının borçlarını karşılamaya yetmediği, ortaklar arasında karşılıklı güven duygusunun sarsıldığı gerekçesiyle davalı şirket yönünden davanın kabulü ile davalı şirketinin fesih ve tasfiyesine karar verilmişse de dava tarihinden önce yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 573/1. maddesi uyarınca limited şirketlerin tek ortaklı olarak da tüzel kişiliğini sürdürmeleri mümkün hale gelmiştir. Bu durumda, davacının terditli talebi uyarınca, öncelikle şirketten çıkma koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip bu istem hakkında bir karar verilmesi gerekirken davacının öncelikli talebi hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın şirketin fesih ve tasfiye koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.