Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4007 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15259 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 25/06/2013NUMARASI : 2011/365-2013/168Taraflar arasında görülen davada İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.06.2013 tarih ve 2011/365-2013/168 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi akdedildiğini, müvekkili şirketin müşterilerinden T.Gıda ve Konsantre San. ve Tic. A.Ş. firmasına ait ürünlerin taşınmak üzere R.. D. isimli şahsa ait araca 14.04.2009 tarihinde yüklenerek araç sürücüsü Ş. K.'a teslim edildiğini, ürünlerin nihai teslim adresindeki müşterilere teslim edilmemiş olması nedeniyle araç sahibi ve sürücüsü hakkında suç duyurusunda bulunulduğu gibi T. A.Ş. tarafından düzenlenen taşıma konusu yapılan ürünlerin bedeli olan KDV dahil 51.042,00 TL tutarlı faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, davalı sigorta şirketi tarafından poliçe teminatı kapsamındaki zararın giderilmediğini ileri sürerek, 47.261,00 TL zararın hasar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu hırsızlığın sigorta poliçesinde yer alan ve teminatın geçerliliği için şart koşulan hüküm aksine tüzel kişiliği haiz bir nakliyeci firma tarafından yapılan taşıma sırasında meydana gelmediğinden sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu, çalınan sigortalı emtialar gıda emtiası olduğundan ve sigorta poliçesi özel şartı uyarınca bu tarz emtialar gerçek kişiye ait araçlarla yapılan taşımalara konu edilemeyeceğinden sigorta poliçesinin istisna hükmünün olaya uygulanmasının da mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu poliçede not şeklinde konulan hükümlerin sigortacı tarafından tek taraflı olarak poliçeye konulduğu, bu tür tek yanlı ve sigortalı aleyhine poliçeye konulan hükümlerin bilgi verme yükümlülüğüne aykırı olması, tek taraflı olarak sigortalının haklarını bertaraf etmesi, sigortalıya hiçbir menfaat sağlamaksızın teminatı daraltması ve/veya azaltması nedenleriyle geçersiz olacağı, davacının talep edebileceği miktarın %2 tenzili muafiyet ile 46.315,78 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Riziko tarihinde geçerliliği bulunan sigorta poliçesinde özel şart ve not başlığı ile davalının ancak tüzelkişiler tarafından yapılacak taşımalara teminat verdiği anlaşılmaktadır. Ortada anılan poliçe klozunun geçersiz kılınmasını gerektirir bir durum da söz konusu değildir. Tüzel kişilik şartının kaldırılmasına ilişkin zeyilname de riziko tarihinden sonra düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece anılan klozun geçerli olduğu nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.