Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3979 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6731 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2012NUMARASI : 2011/510-2012/341Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2012 tarih ve 2011/510-2012/341 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkil firma ile dava dışı 3. şahıs U.. A... arasında imzalanan 200.603 nolu kredi sigorta poliçe sözleşmesi ile bu şirketin ticari satışlarından kaynaklanan alacakları teminat altına alındığını, davalı şirkete yapılan ticari satışlar neticesinde tahsil edilemeyen alacaklar için kredi sigorta poliçe hükümleri uyarınca dava dışı U.. A..'ye 24.06.2009 tarihinde 4.960,03 Euro ödeme yaparak poliçe hükümleri gereği dava dışı .U Plastik Boya ve Kimya San ve Tic. A.Ş'ye halef olduğunu, dava dışı şirkete yapılan ödeme sebebiyle davalı borçlu hakkında İstanbul 4.İcra Müdürlüğü'nün 2010/24754 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, davalı borçlu borca itiraz ederek takibin durdurulmasını sağladığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2010 /24754 esas sayılı takip dosyasında davalı itirazının 10.878,34 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz 2.453,14 TL olmak üzere toplam 13.331,48 TL üzerinden itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren %16'yı geçmemek üzere yasal faiz uygulanmak üzere takibin devamına karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacının dava dışı U.. A..'den alacağı temlik almış bulunmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, davacı tarafından dava dışı U.. A..'ye ödenen alacağın davalı borçludan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dışı U.. A... ile davalının defterlerinin incelenmesi sonucunda asıl ve ek rapor alınmış ve ek rapora dayalı olarak hüküm kurulmuştur. Ancak, asıl raporda davacının usulüne uygun olarak tuttuğu defterlere göre, dava dışı U.. A..'nin alacağının 31.12.2010 tarihi itibariyle 8.361,58 TL olarak kayıtlı olduğu, fakat 6.463,62 TL’nin mükerrer olarak kaydedildiği ve bu miktarın düşürülmesi sonucu dava dışı U.. A..'nin kayıtlara göre 1.897,96 TL alacaklı olduğu; davalının usulüne uygun tutulmayan defterlerine göre ise, dava dışı U.. A..'nin alacağının yine 31.12.2010 tarihi itibariyle 4.634,75 TL olduğu bildirilmiştir. Bu rapora taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan ek raporda ise, asıl raporla tespit edilen belirlemelere hiç yer verilmeksizin davacının temlik aldığı 10.878,34 TL alacağı talepte haklı olduğu belirtilmiş ve mahkemece de bu rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa davacı, dava dışı U.. A..'nin borcunu sigorta sözleşmesi gereğince ödeyerek U.. A..'nin alacağını temlik aldığından, ancak U.. A..'nin davalıdan alacaklı olması halinde bu alacağı rücuen davalıdan talep edebilir. Asıl raporda, U.. A..'nin kendi defterlerine göre dahi mükerrer kayıt düşüldüğünde 1.897,96 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Asıl ve ek rapor arasındaki çelişkinin neden kaynaklandığı ek raporda izah edilmediği gibi, mahkemece de Yargıtay denetimine elverir şekilde farkın neden kaynaklandığı ve ne suretle davacının alacaklı olduğu gerekçede açıklanmadan karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, raporların karar vermeye elverişli olmadığı gözönüne alınarak, U.. A.. ile davalının defterleri yeniden oluşturulacak bilirkişi/bilirkişi kuruluna incetilerek yeniden rapor alınmak ve takip tarihi itibariyle dava dışı U.. A..'nin alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağının ne miktarda olduğu belirlenip 6762 sayılı TTK'nın 82 vd maddeleri de gözetilmek suretiyle bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğ/u görülmemiş, temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükümün davalı yararına bozulması gerekmiştir.3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; kabule göre, tarafların tacir ve işin ticari iş olduğu gözetilmeksizin yasal faize hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, alacağın faturadan kaynaklı ve likit bulunduğu da gözden kaçırılmak suretiyle icra-inkar tazminatına hükmedilmemesi de doğru olmayıp, hükmün bu nedenlerle de mümeyyiz davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 03/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.