Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3899 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3555 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.12.2015 tarih ve 2015/430-2015/325 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili; müvekkillerinin “...” esas ibareli tescilli markalarının olduğunu, davalı ...’nın haksız ve kötüniyetli olarak “... ...” ibareli markayı 2013/26322 numara ile tescil ettirdiğini, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, davalı markası ile müvekkiline ait markaların karıştırılma ihtimali olduğunu, “...” ibaresi üzerinde müvekkillerinin eskiye dayalı hak sahibi olduğunu, ileri sürerek davalı ... adına tescilli “... ...” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili; mahkemenin yetkisiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 556 sayılı KHK'nın 63/3 maddesi uyarınca mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Asıl dava, davalı ... adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti, sona erdirilmesi ve davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, önlenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... adına tescilli markanın hükümsüzlüğü istemini içeren işbu davanın tefrikine karar verilmiş ve ayrı bir esasa kaydedilerek akabinde 556 sayılı KHK’nın 63/3 maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, 556 sayılı KHK’nın 63/1 maddesi uyarınca, marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir. Bu durumda, dava dilekçesinde davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti de istenildiğine ve bu şekilde davalılara karşı birden fazla istemin aynı dava dilekçesinde ileri sürülmesinin objektif dava birleşmesi olarak kabul edilmesine göre, davacı taleplerinin birbiri ile irtibatlı olduğu da nazara alınarak 556 sayılı KHK'nin 63/1 maddesi uyarınca davaya bakılması gerekirken, yazılı şekilde tefrik ve yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.