Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3869 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3480 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : ......... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2016NUMARASI : 2016/6-2016/7 D.İŞ..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.02.2016 tarih ve 2016/6-2016/7 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati haciz talep eden vekili, müvekkilinin borçlular aleyhine açtığı ......Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/267 Esas sayılı dosyasında 04/02/2016 tarihli duruşma sırasında ..... İcra Müdürlüğü'nün 2015/7478 Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptaline karar verildiğini, borçluların mallarını kaçırma girişimi içerisinde bulunduğunu ileri sürerek, tarihi belirtilen tutanağına dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, ihtiyati haciz talebine dayanak olarak sunulan duruşma tutanağının ilam yada ilam mahiyetinde bir belge olmadığı gibi ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 215/267 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptaline karar verilmiş olup gerekçeli karar dosyaya sunularak takibe devam etme olanağı mevcut olduğu aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlular sabit adres sahibi olup, ......Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki yargılama sürecinde mal varlıklarını eksiltmeye yönelik bir çaba içinde olduklarına dair dosyaya somut delil sunulmamış olduğundan koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İİK'nin 257. maddesinde ihtiyati haczin koşulları sayılmıştır. Buna göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacak muaccel olmalı ve rehinle temin edilmemiş olmalıdır. Aynı Yasa'nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda, ihtiyati haciz talebinde bulunan, muaccel alacağa yönelik talepte bulunmuş olup, karşı taraf aleyhine açtığı itirazın iptali davası sonucu verilen, kısa karara dayanmıştır. Her ne kadar ihtiyati haciz talebine dayanak olarak sunulan kısa karar ilam yada ilam mahiyetinde bir belge değil ise de, alacağın varlığını yaklaşık olarak ispat ettiği açıktır.Bu itibarla, dosyaya ibraz edilen kısa karar ile ihtiyati haciz talep edilebileceği ve muaccel alacaklarda borçlunun mallarını kaçırma ihtimalinin aranmasına da gerek bulunmadığı nazara alınarak, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, anılan gerekçelerle reddi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın ihtiyati haciz talep eden yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.