Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3821 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5995 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09/01/2014 tarih ve 2013/139-2014/11 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı .... Yozgat İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.03.2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, yüksek faiz verileceği ve istenildiğinde paranın geri çekilebileceği garantisi verilerek ve ikna edilerek müvekkilinden 26.04.2000 tarihinde 22.000 DM tahsil edilip, “.... İhtiyaç Maddeleri Paz. ve Ticaret A.Ş. Hisse Senedi Talep Formu” ibareli makbuz verildiğini, davalılara gönderilen ihtara rağmen paranın iade edilmediğini, davalı şirketin ise davacının davalı şirketin de ortağı olduğunu savunarak ve TTK 329 ve 405 maddelerini sebep göstererek parayı ödemediğini, davalıların para toplama faaliyetinin Bankalar Kanunu’na, SPK’na aykırı olduğunu, geçerli bir hisse devri yapılmadığını, davalıların nedensiz zenginleştiğini, ortak olmayan ve hisse senedi verilmeyen müvekkiline karşı TTK’nun 329 ncu ve 405 nci maddelerine dayanılamayacağını, müvekkillerinin dolandırıldığını, davalılardan Dursun’un TTK’nun 67 nci maddesine ve SPK’na muhalefet suçlarından ceza aldığını, .... Holding A.Ş.’nin ana sözleşmesinin 4/a bendinde faiz ve temettü garantisi verildiğini, imza atan kişinin kim olduğunun ve yetkisinin belli olmadığını, şirket defterlerindeki kayıtların gerçeği yansıtmadığının belirlendiğini, bu defterde yazılı ortaklık ilişkisinin geçerli olmadığını, davalı Dursun’un davalı şirketleri paravan olarak kullandığını, TTK.'nun 336 ncı maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürerek, bu sözleşme ile hisse satımı yapılamayacağının tespitini, mevzuata aykırı olan sözleşmenin hükümsüzlüğünü, davacının ortaklığının kurulmadığının tespitini, tahsil edilen 22.000 DM (19.163.93 TL)'nın en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tesbiti ile yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 19.163,93 TL’nın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline dair verilen karar Dairemizin 07.12.2012 tarihli karar ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu anonim ortaklıklarda primli hisse senedi çıkarılabilmesi için TTK.'nun 286 (Yeni TTK.'nun 347) madddesi uyarınca şirket esas sözleşmesinde hüküm bulunması ya da genel kurul kararının bulunması gerektiği, somut olayda davalı şirketin 14.12.1998 tarihinde yapılan genel kurulunda sermaye artırımında rüçhan hakkı kullanımında primli hisse çıkarılması yönünde karar verildiği yönetim kurulunda bu karara dayanarak izahname çıkarıp sirküler yayınladığı, yayınlanan sirkülerde ise talepleri süreyle sınırlı tuttuğu,sirkülerde ilan edilen süre dışına çıkılarak talep alındığı,şirket ana sözleşmesinde yönetim kuruluna her an primli hisse senedi çıkarabilmesi için belirsiz süreli bir yetki verilmediği, sirkülerde ilan edilen sürenin dışında yeniden primli hisse satışı için genel kurulca yeniden yetkilendirme yapılması gerektiği,yeniden yetkilendirilmenin söz konusu olmadığı, bu durumda davacıya satılan payların nominal bedelden satılması gerektiği halde buna uyulmadığı ve davacıdan fazla alınan bedelin iadesi gerektiği,davacının dava dilekçesinde yabancı alacağının TL karşılığının faiziyle birlikte tahsilini istediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıdan fazla alınan 19.357,08 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı .... Yozgat İhtiyaç Mad. Paz. ve Tic. A.Ş.'den alınarak davacıya iadesine, davacının ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine yönelik isteminin ve sair istemlerinin reddine, davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve davalı .... İhtiyaç Mad. A.Ş vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkin olup davalılar, davacının şirket ortağı olduğunu ve TTK'nın 329-405. maddeleri gereğince ödediği parayı geri isteyemeyeceğini savunmuşlar, mahkemece de bilirkişi raporu alındıktan sonra davalıların eylemi nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilmek suretiyle davalıların zamanaşımı def''inin reddiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar Dairemizin 07/12/2012 tarihli kararı ile bozulmuştur. Bozma ilamında, davalıların, davacının ortak olmak amacıyla para verdiğini, kendisine hisse senedi verildiğini ve geçerli bir şekilde ortaklık ilişkisinin kurulduğunu savunmalarına göre evvelemirde davacının davalı şirkete gerçekten ortak olup olmadığının tespiti ve davalıların zamanaşımı def'inin de buna göre değerlendirilmesinin gerektiği, SPK raporunda davalı şirketin resmi kayıtlardan ayrı olarak ikincil kayıtlar tuttuğu belirtilmekte olup, bilirkişi incelemesine sunulan pay defterindeki kayıtların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının belli olmadığı, davacının devir aldığı bu payların davalı şirketin sermayesi içinde temsil edilip edilmediği üzerinde durulmadığı belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda, vaki olay açısından şirket muhasebe kayıtlarında davacının pay sahibi olduğuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, defterlerin mevcut durumu nazara alındığında pay sahipliği durumunun şirket kayıtlarından tespit edilemeyeceği, ancak birikimlerini değerlendirmek isteyen bir kimse ile fon talep eden bir anonim şirket arasındaki ilişkinin kural olarak ortaklık ilişkisi olabileceği, üçüncü kişi ile şirket arasındaki bir ilişkinin kural olarak ortaklık ilişkisi olacağı yönünde bir karine bulunduğu, bu karinenin dosyadaki delillerle çürütülemediği kanaatine ulaşıldığından taraflar arasındaki ilişkinin bir ortaklık ilişkisi olarak nitelendirilebileceği belirlenmiştir. Bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda açıkça, vaki olay açısından şirket muhasebe kayıtlarında davacının pay sahibi olduğuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, defterlerin mevcut durumu nazara alındığında pay sahipliği durumunun şirket kayıtlarından tespit edilemeyeceği belirlendiğine göre, bilirkişinin kanaatlerine göre davacının davalı şirkete ortak oldukları yönündeki görüşlerinin benimsenmesi yerinde olmamıştır. Bu itibarla mahkemece, bilirkişi kuruluna davalının tüm ticari defter ve kayıtları incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senedinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak her bir davalının hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi ve davalıların zamanaşımı def''inin de buna göre değerlendirilmesi suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, davacının ortak olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı... İhtiyaç Maddeleri Paz. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı .... İhtiyaç Maddeleri Paz. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacı ve davalı ... Yozgatlı İhtiyaç Maddeleri Paz. A.Ş.'ye iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.