Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3790 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1600 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2010/501-2012/381Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/10/2012 tarih ve 2010/501-2012/381 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı sigorta şirketi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından sağlık sigorta poliçesi ile sigortalanan S. T.'un, 31.05.2010 tarihinde davalı H.. Ö..'in maliki ve sürücüsü, diğer davalı şirketin ise zorunlu trafik sigortacısı olduğu araçta yolculuk yaptığı sırada meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu yaralandığını, tedavi masraflarının müvekkilince karşılandığını, davalıların zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, 9.750,14 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı malik yönünden ödeme tarihinden, diğer davalı yönünden ise dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, kazaya karışan aracın müvekkili tarafından trafik zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında sorumlu bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 6111 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden önce gerçekleşen kazalar nedeni ile ödenen tedavi giderlerinin SGK tarafından ödenmeyeceği, somut olayda da kazanın belirtilen tarihten önce gerçekleştiği, davacının sağlık sigorta poliçesi kapsamında ödediği tedavi giderinden davalıların sorumlu bulundukları gerekçesiyle davanın kabulüne, 9.750,14 TL'nın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı sigorta şirketi vekili temyiz etmiştir.Dava, sağlık sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, 6111 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen kazalar dolayısıyla ödenen tedavi giderlerinin SGK tarafından ödenmeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 25.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Yasa'nın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı" ve Yasanın geçici 1.maddesinde de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59'uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür. Bu durumda, mahkemenin gerekçesi yerinde olmayıp somut uyuşmazlığın 6111 sayılı Yasa'nın 59. ve geçici 1. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 516,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.