MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/06/2014 tarih ve 2012/153-2014/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı .... tarafından keşidecisi ... olan ... ... Şubesi'ne ait 31.8.2011 tarihli 5.000,00 TL tutarlı, keşidecisi .... olan .... Şubesi'ne ait 25.6.2011 tarihli 1.327,50 TL tutarlı çekin aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacaklara karşılık olmak üzere müvekkiline teslim edilmek için müvekkil şirketin çalışanlarından ... isimli şahsa 6.6.2011 tarihli tahsilat makbuzuyla teslim edildiğini, çekleri teslim alan müvekkil şirket çalışanının ilk etapta çekleri çaldırdığını beyan etmesi üzerine çek iptali davası açılarak ödeme yasağı konulduğunu, ancak çekleri elinde bulunduran davalı şirketin ihtiyati haciz kararları alıp çek bedellerini haciz yoluyla tahsil ettiğini, müvekkil şirket çalışanın daha sonra çeklerin çalınmadığına, bu çekleri zimmetine geçirdiğine ilişkin yazılı beyanlarda bulunduğunu, davalı şirketin çeklerin iyi niyetli hamili olmadığını, bu nedenle çekleri tahsil yetkisinin bulunmadığını, müvekkilince yapılan icra takipleri sırasında ayrıca 1.511,80 TL'nin de ödenmek zorunda kalındığını ileri sürerek dava konusu her iki çek bedeli ile icra takibi sırasında ödenmek zorunda kalınan 1.511,80 TL toplamı olan 7.839,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu çekleri dava dışı ... ile aralarındaki temlik sözleşmesi uyarınca bu şirketten ciro yoluyla devraldığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından sunulan belgeler ve incelenen davacıya ait ticari defterlerden dava konusu çeklerin dava dışı ... tarafından alacağına karşılık davacıya verildiği, davacının dava konusu çekler üzerinde gerçek hak sahibi olduğu, dava tarihi ve sonrasında yürürlükte bulunan yasal mevzuat uyarınca rıza dışında elden çıkan çeklere ilişkin kötü niyetli hamilin iade yükümlülüğü bulunduğu, davalının ciro silsilesine dayanarak çeklerin iyi niyetli hamili olduğunu savunduğu, çeklerin keşide tarihinde yürürlükte bulunan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetlerinin Esaslarına ilişkin yönetmeliğin 22. maddesi ve keşide tarihinden sonra yürürlüğe giren 6361 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca faktoring şirketlerinin fatura karşılığında kambiyo senetlerini ciro yoluyla devralabileceklerinin düzenlendiği, davalı şirket tarafından bu nedenle 15.6.2011 tarihli finansman sözleşmesinin sunulduğu, söz konusu sözleşme içeriğinde de müşterinin satışlardan doğan faturalarını ve bunlara bağlı müşteri çeklerini temlik edeceğinin düzenlendiği, bu sözleşme uyarınca davaıı şirketin faktoring şirketi gibi hareket ettiği, bu durumda yönetmelik ve sözleşme hükümleri uyarınca davalı şirketin temlik aldığı çeklere ilişkin faturaları ibraz etmesinin gerektiği, ancak davalı şirket tarafından bu yönde fatura ibraz edilmediği gibi defterlerin de bilirkişi incelemesine tabi tutulmak üzere ibraz edilmediği, bu durumda davalı şirketin çekleri iktisabında ağır kusurlu ve kötü niyetli olduğu, çek bedellerinin gerçek hak sahibi yerine icra takibi neticesinde davalıya ödenmesi dolayısıyla davacının çek bedeli kadar alacaklı olduğu, davacının çek bedeli haricindeki talebinin davalı tarafından yapılan icra takibi sırasında talep edilen işlemiş faiz icra giderleri vekalet ücreti gibi kalemlere karşılık ödendiği, bu ödemelerin keşidecinin sorumluluğunda bulanmasına rağmen davacı tarafından ödenmesinin yersiz ve hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, davacı tarafından hukuken yapılmaması gereken bir ödemenin yapılması nedeniyle talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 6.327,57 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 324,14 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.