MAHKEMESİ : ..... 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2014NUMARASI : 2014/1214-2014/677Taraflar arasında görülen davada .......Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2014/1214-2014/677 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalının müvekkili şirkette makine mühendisi/kalite kontrol belgelendirme ve TSE belgelendirme sorumlusu olarak çalıştığını, müvekkili firmanın ürünlerinin kalite belgelerinin takip edilmesi konusunda görevini ihmal ettiğini, TSE tarafından gönderilen yazılara cevap vermeyerek müvekkiline ait kalite belgesinin iptal edilmesine sebep olduğunu, TSE belgeleri iptal edilen ürünler satılamadığından müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, müvekkili ile alakasız bir kişinin tercüme işinin yapılması için müvekkilinin iş yaptığı firmaya talimat verdiğini, tercüme faturasını da müvekkilinden tahsil ettirdiğini, davalının müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren Ö..... Mak. İnş. Ltd. Şti'ni kurduğunu, bu şirkette aktif görev alarak müvekkili firmanın katıldığı ihalelere katıldığını, müvekkili firmanın fiyat politikasına hakim olma durumunu kullandığını, çeşitli işlerde halen müvekkili firma çalışanıymış gibi davaranak kendi şirketi hesabına işler yaptığını ileri sürerek, davacının dava konusu ihlale son vermesinin sağlanmasına, 30.000TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, eldeki davada davacı ticari şirket olup dava, davalının, davacı şirket çalışanı olduğu döneme ilişkin haksız rekabet iddiasına dayandığı, uyuşmazlığın BK hükümlerine tabi bulunduğu, taraflar arasındaki iş bu davanın TTK'nun 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığa bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevli olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, şirket çalışanın görevinin ifası sırasında görevini ihlal ettiği ve şirkete usulsüz fatura ödettirerek şirketi zarara uğrattığı, şirketten ayrıldıktan sonra da haksız rekabette bulunduğu iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Ancak, hizmet ilişkisinin devam ettiği döneme ilişkin hizmet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme İş Mahkemesidir. Hizmet ilişkisi sona erdikten sonraki döneme ilişkin haksız rekabet halinde ise dava, niteliği itibariyle 6098 sayılı TBK'nın 444 ve 447. maddeleri kapsamına girmekte ve bu kapsamdaki davalar TTK'nun 4/1-3 maddesinin açık hükmü karşısında tarafların sıfatına bakılmaksızın mutlak ticari davalardan olduğundan, görevli mahkeme Ticaret Mahkemesidir. (HGK'nun ........2012 tarih 2011/...-.... E-2012/..... K sayılı kararı) Somut olayda, hizmet aktinin devamı sırasında ve hizmet aktinin bitiminden sonraki döneme ilişkin olmak üzere iki ayrı dönem için maddi tazminat isteminde bulunulmuş olup, dava dilekçesinde tek bir tazminat talep edilmesi ve davaların tefrikinde de hukuki yarar bulunmaması gözetildiğinde daha özel mahkeme olan İş Mahkemesi davaya bakmakla görevli olup, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.