Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 366 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17628 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03.10.2012 tarih ve 2012/352-2012/352 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı taraf internet sitesinde müvekkili şirketin aleyhinde yayınlar yapılarak müvekkili şirketin aşağılandığını, kötü ve zor durumda gösterildiğini ileri sürerek, müvekkili şirket aleyhine yapılan yayınlarla müvekkili şirketin marka hakkına ve ticari itibarına zarar verildiğinin tespitine, tedbiren davalıya ait siteden bahsi geçen yazıların kaldırılmasına, silinmesine ve erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 391. maddesine göre, ileride açılacak olan davada asıl istemin kabulü hükmünün çıkmasıyla sağlanacak durumu şimdiden oluşturacak nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir.Talep, ihtiyat tedbir istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbir şartları düzenlenmektedir. Bu maddede, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denilmektedir. Mahkemece açıklanan madde hükmü dikkate alınmaksızın, gecikme sebebiyle bir sakınca veya ciddi bir zararın doğabileceği nazara alınarak, ihtiyati tedbir verilmesi şartları oluştuğu halde, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, mümeyyiz ihtiyati tedbir isteyenin temyiz itirazının kabulu ile kararın ihtiyati tedbir isteyen yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati tedbir isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden ihtiyati tedbir isteyene iadesine, 10.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.