MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 47. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/02/2014 tarih ve 2013/123-2014/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı havayolu şirketine ait uçakla gerçekleştirilen seyahat sırasında, uçuş planında değişiklik yapılmasına rağmen saat değişikliğinin müvekkiline bildirilmediğini, uçağı kaçıran davacıya yaşanan aksaklık sonrasında davalı havayolları elemanlarının gereken yardımı yapmadığını, bağlantılı sefere yetişmek için davacının kendi temin ettiği taksi ile yabancı ülkede uzun bir karayolu yolculuğu yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle korku ve endişe yaşadığını ileri sürerek, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki taşıma sözleşmesinin uçuş saati garantisini içermediğini ve sefer bağlantısı sırasındaki olaylar nedeniyle sorumluluk kabul etmediği hususlarının sözleşme şartı olarak yer aldığını, bu şartların bileti almakla yolcu tarafından kabul edilmiş sayıldığını, dava konusu aksaklık nedeniyle 359,00 TL yol masrafının davacıya iade edildiğini, bu suretle davacının zararının karşılandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının bildirim yapmaksızın uçuş planında tek taraflı değişiklik yapması nedeniyle davacının ...uçuşunu yapamadığı, davalı personelinin davacıya yardımcı olmaması nedeniyle kendi imkanları ile bağlantılı sefere yetişmeye çalıştığı, yaptığı yolculuk sırasında iletişim kanallarının kapalı hale gelmesi nedeniyle davacının yalnızlık duygusu, korku, endişe ve üzüntü yaşadığı bu haliyle, davalının haksız fiili neticesinde davacının manevi zarara uğradığı gerekçesiyle, davacının ekonomik ve sosyal durumu, davalının müşterileri ile taşıma hukuku yönündeki sorumluluğunun ve iletişim kaynaklarının daha sağlıklı yürütülmesini sağlama ciddiyetini önemsemesi gibi hususlar göz önünde bulundurularak, takdiren 2.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2) Dava, davalı şirketin uçuş planında yaptığı değişiklik nedeniyle uçağı kaçıran davacının manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde 10.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/2. maddesine göre, manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin 3. kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden davacı lehine manevi tazminat için belirlenen vekalet ücreti nazara alınarak hüküm tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, davalı lehine vekalet ücretinin tayini ve takdiri yerine, yazılı miktara hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı taraf yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm davacı vekilinin ise (2) nolu bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm bölümünde 4 numarada yer alan “Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 900,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalı taraf kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine”, cümlesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 128,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.