MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/12/2015 tarih ve 2015/158-2015/457 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ...nin ...'da mukim ve gemi armatörleri olan müşterilerine yönelik olarak deniz sigortacılığı faaliyeti ile iştigal eden bir şirket olduğunu, müvekkil şirket anılan faaliyet çerçevesinde davalı firmaya ait Türk bayraklı .. isimli geminin koruma ve tanzim sigortacısı olarak 20/02/2014 kuvertür başlangıç tarihli ve davalı ...nin sigortalı sıfatını haiz olduğu bir sigorta poliçesi tanzim edildiğini sigorta poliçesinin kuvertür kapsamında olduğu dönemde ... isimli geminin yurtdışında dahil olduğu iskele hasarı nedeniyle müvekkilinin şirket poliçe şartları gereği davalı sigortalı yararına 4.000.000. Euro bedelli kulüp teminat mektubu sunmak zorunda bırakıldığını, fakat davalı sigortalı sigorta poliçesi gereği ödemekle yükümlü olduğu muafiyet miktarını ve keza muacceliyet kesbeden sigorta primlerini ödemediğini, icra takibi başlatma zaruriyeti hasıl olduğunu, icra takibine davalı tarafında süresinde sunulan itiraz sebebi ile takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, davalının aynı zamanda alacak miktarının en az % 20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sigorta poliçesi gereği (50.madde) İngiliz Hukukunun uygulanıp davaya bakmakla yetkili mahkemenin ...'daki Yüksek Mahkeme olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında düzenlenen poliçenin 50. maddesinde davanın ... Yüksek Mahkemesinde görüleceğinin kararlaştırıldığı gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, sigorta priminin ve muafiyet miktarının tazmini amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Sigorta Sözleşmesine ilişkin davalar MÖHUK M 46'da düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, bir Türk sigortalıya karşı açılacak bütün prim ve katkı davaları için Türk Mahkemelerinin yetkili olduğu, yer itibariyle yetkili mahkemenin de sigortalının ikametgahı veya sigortalının mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca MÖHUK M. 47/2, aynı Yasanın 46. Maddesinde düzenlenen yetki kuralının tarafların anlaşması ile ortadan kaldırılamayacağını öngörmüştür. Bu durum karşısında, davanın, davalı sigortalının mutad meskeni ve yerleşim yerinin Türkiye'de olması nedeniyle, yapılan yetki Sözleşmesiyle Türk Mahkemelerinin uluslararası yetkisinin ortadan kaldırılması mümkün olmadığından, yerel mahkemece ... Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle verilen yetkisizlik kararı doğru olmadığından yetki itirazlarının reddine karar verilmesi gerekirken yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.