Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3588 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17473 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/02/2014 tarih ve 2013/347-2014/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler elektronik ortamda okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı ... adına yatan maaşın, 22/06/2003 tarihinde vefat etmesine rağmen ödemesine devem edildiğinin tespit edildiğini, söz konusu ödemeleri yapan bankanın sözleşme gereğince sorumlu olduğunu ileri sürerek 13.820,97 TL kurum zararının tediye tarihleri itibarı ile değişken oranlarda işleyecek yasal faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın hak sahibinin hayatta olup olmadığı konusundaki yükümlülüğünü yerine getirmediği için taraflar arasındaki sözleşmenin 43. maddesi uyarınca zarardan sorumlu bulunduğu, ancak yargılamanın devamı sırasında ana paranın alacaklıya ödendiği gerekçesiyle ana para alacağı yönünden hüküm tesisine yer olmadığına, 874,36 TL faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının asıl alacağa tediye tarihi itibariyle değişken oranlarda faiz işletilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, ölen kişiye emekli maaşının ödenmeye devam edilmesi nedeniyle, ölümden sonra ödenen paranın davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olup, yargılama sırasında asıl alacağın banka tarafından davacıya ödenmiş olması nedeniyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, davacının talebi "kurum zararının tediye tarihleri itibariyle değişken oranlarda işleyecek yasal faizi ile tahsili" şeklinde olup, davacı işlemiş faizi harcını da ödemek suretiyle faizi müddeabih haline getirmemiştir. Bu nedenle mahkemece 874,36 TL işlemiş faizin hüküm altına alınması doğru olmadığı gibi, bilirkişiler işlemiş faizi 6.263,28 TL olarak hesaplamış olmalarına rağmen, denetime olanak vermeyecek şekilde nasıl hesaplandığı anlaşılamayan faize hükmedilmesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir.3- Ayrıca, kabulü görede her ne kadar davalı sözleşmeye aykırı davranmış ise de, davacı da maaş ödediği sigortalılarını takip etmekle yükümlüdür. Davacı bu yükümlülüğünü yerine getirmediğinden zararın meydana gelmesinde müterafik kusurludur. Bu itibarla, davacının zararın meydana gelmesinden kusur oranının belirlenerek, işlemiş faiz yönünden bu yön gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, faizin tamamından davalının sorumlu tutulması da doğru bulunmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına bozulmasına, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 16/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.