MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Denizli (Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/03/2014 tarih ve 2013/67-2014/71 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ... ile davalı ... arasında 13/11/2007 tarihinde Rusya Fedarasyonu Devleti'nde bulunan, müvekkiline ait ekmek fırın işletmesinin tüm ekipmanlarıyla birlikte davalıya devri konusunda sözleşme yapıldığını, sözleşme bedeli 162.000 USD'nin, 10.000 USD'si peşin, kalan 10.000 USD 05/01/2008 tarihinde, kalan 142.000 USD ise 30/05/2008 tarihinde ödeneceği hususunda anlaşma sağlandığını, ne var ki 10.000 USD'lik peşinat haricinde kalan 152.000 USD'nin ödenmediğini ileri sürerek 152.000 USD karşılığı 282.263 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap vermemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı ... ve dava dışı ... ait fırın işletmesinin davalı ...'a toplam 162.000 USD karşılığında devrinin gerçekleştirildiği, peşinat olarak 10.000 USD alındığı, bakiyenin sözleşmede yazıl?? tarihlerde ödeneceği hususunda anlaşma sağlandığı, davacı tarafından, diğer alacaklı Süleyman Ulu'nun yazılı temliknamesinin dosyaya sunulduğu ve işbu sözleşmeden kaynaklı tüm hak ve alacakların davacıya devir edildiği, söz konusu sözleşme hususunda davalının isticvabına yönelik ilgili makama talimat yazılmış ise de, davalı isticvap davetine icabet etmediği, hal böyle olunca, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğu ve sözleşmedeki içeriğin doğru olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 282.112 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, işletme devri nedeniyle devir bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece, Moskova Büyükelçiliği aracılığıyla dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği kabul edilip, davanın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Anayasa'nın 36. maddesi hükmü uyarınca, kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim, her iki tarafı dinlemedikçe veyahut sav ve savunmalarını bildirmeleri için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe karar veremez. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca da, davanın tarafları hukuki dinlenilme hakkına sahiptir. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını ve mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini kapsar. Somut olayda, dava dilekçesinin davalıya tebliği için evrak Moskova Büyükelçiliği'ne gönderilmiş, Büyükelçilik tarafından dava dilekçesinin alınması için davacı tarafından bildirilen adrese çıkartılan tebligat “...” isimli bir şahsa tebliğ olunmuş, ancak bu tebligata rağmen dava dilekçesi Büyükelçilikten alınmamıştır. Dosya kapsamından davacının bildirdiği adresin davalıya ait bir adres olup olmadığı, tebligatı alan kişinin davalı ile aynı çatı altında oturup oturmadığı anlaşılamadığı gibi, usulüne uygun yapılmış bir tebligat da bulunmamaktadır. Bu durumda, davalıya dava dilekçesinin tebliği ile usulünce savunma hakkı tanınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.Öte yandan, davacı vekili dava dilekçesinde 282.263 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş olup, harca esas değer olarak 50.000 TL gösterilmiştir. Davacı vekili 282.263 TL'nin davalıdan tahsilini talep ettiğine göre, bu miktar üzerinden eksik harcın tamamlanmasının ardından esasa girilmesi gerekirken, eksik harç ikmal edilmeyip, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması da doğru olmamıştır. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.