MAHKEMESİ : ..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 31/03/2015NUMARASI : 2014/1235-2015/205Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 31/03/2015 tarih ve 2014/1235-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer'i müdahil T.. T.. vekili ve fer'i müdahil O.. O.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ... A.Ş'nin Kızılay Şubesi'ne para yatırdığını, davalı bankanın kasıtlı yönlendirmeleri ile paranın paravan Off shore hesabına aktarıldığını, bankaya el konulunca mevduatın iade edilmediğini, off shore hesaplarda toplanan paraların grup şirketlerine usulsüz kredi verilmesi suretiyle kullanıldığını, davalının halef sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000 TL'nin paranın yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 13.195,70 TL'ye çıkarmıştır.Davalı vekili, hisse devir sözleşmeleri uyarınca tüm hukuki ve mali sorumluluğun T.. T..'ye ait olduğunu, farklı tüzel kişiliğe sahip ... Bankası bulunduğundan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin ve hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Fer'i müdahil T.. T.. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, husumetin doğru yöneltilmediğini, davacının talebi ile havale işleminin yapıldığını, iradenin yanıltılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Fer'i müdahil O.. O.. vekili, müvekkilinin bir borç üstlenmesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu mevduatın ... Kızılay Şubesi nezdinde bulunan hesaba 21.07.1999 tarihinde 15.000 TL olarak yatırıldığı, 26.11.1999 tarihinde 5.500 TL'nin çekildiği, hesapta 13.195,70 TL'nin kaldığı, bu para ile off shore hesabının açıldığı, bu hesapların açılmasında banka yetkilileri ve çalışanlarının teşvik ve yönlendirmelerinin etkili olduğu, paranın yurt dışı çıkışına dair dosyada herhangi bir kayıt ve belgenin bulunmadığı, merkez şube hesaplarından çıkmadığı, -/-bir güven kurumu olan bankaların yatırılan mevduata ilişkin müşteri aldatmaya yönelik hareketi ile off shore şirketine mevduatı hileli bir şekilde yönlendirmesi nedeniyle bankanın yatırılan paradan dolayı müşteriye karşı sorumluluğunun devam ettiği, kıyı bankasının kuruluş amacının kanuni yükümlülüklerden muaf, tamamen otoritesinin denetim dışında kaynak toplayıp Demirel grubu firmalarına fon sağlamak olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 13.195,70 TL alacağın 26.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili, fer'i müdahil T.. T.. vekili ve fer'i müdahil O.. O.. vekili temyiz etmiştir.1- Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararı temyiz eden feri müdahil O.. O..'ın dilekçesi süresinde sunulmuş olmakla birlikte, temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının yatırıldığına dair makbuzun da dosya kapsamında bulunmadığı tespit edilmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK'nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, yasal süre içerisinde temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer'i müdahil O.. O.. vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve fer'i müdahil T.. T.. vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.3-Davacı, dava ve ıslah dilekçesinde, paranın yatırıldığı tarihten itibaren avans faiziyle tahsilini istemiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.04.12.1984 tarih ve 3095 sayılı Yasa’nın 2/3. maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, T.C.M.B'nin kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, 15.12.1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa’da yapılan değişiklik ile, 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, T.C.M.B'nin kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, 01.01.2000 tarihine kadar olan davacı alacağına reeskont oranında temerrüt faizi, bu tarihten sonra da avans işlemlerine uygulanan faiz oranında temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi hükmü uyarınca kararın davalı ve fer'i müdahil yararına düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer'i müdahil O.. O.. vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve fer'i müdahil T.. T.. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ve fer'i müdahil T.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan “...26/11/1999 tarihinden itibaren...” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “.....26/11/1999 tarihinden 01.01.2000 tarihine kadar reeskont faiz oranı, 01.01.2000 tarihinden itibaren ise...” ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün davalı ve fer'i müdahil T.. T.. yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.