MAHKEMESİ : KAĞIZMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2010/238-2013/73Taraflar arasında görülen davada Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.02.2013 tarih ve 2010/238-2013/73 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline ait kayısı ağaçlarının, Nisan ayında meydana gelen don olayı nedeni ile zarar gördüğünü, ancak davalı sigorta şirketince zararının ödenmediğini, müvekkilince mevcut zararının, yapılan tespit sonucu belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 7.500,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 28.08.2012 tarihinde talebini 10.836.00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili, yapılan ekspertiz incelemesi ile ürünler üzerinde çiçeklenme dönemi içinde yaşanan donun etkisi ile fizyolojik nedenli dökülmenin tespit edildiğini, poliçenin teminat kapsamının, fenolojik olarak meyve bağlama dönemini kapsadığını, tek taraflı olarak davacı tarafça yaptırılan tespitin kabul edilemeyeceğini, ıslah talebinin de zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştirMahkemece, iddia, savunma, benimsenen 23.07.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre, ıslahın ek dava olmadığı, davaya karşı ileri sürülebilecek zamanaşımı def'inin ıslaha karşı ileri sürülemeyeceği, dava konusu kayısı ağaçlarının meyve bağlama dönemde gerçekleşen don nedeniyle hasara uğradığı, bu nedenle gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında olduğu, davalı tarafça düzenlenen zeyilname ile poliçe teminat miktarı düşürülmek sureti ile prim iadesine karar verilmişse de, zeyilname tarihinin hasar sonrası tarih olan 31.12.2010 tarihi olması, hasarın oluştuğu tarihte dava konusu poliçelerin geçerli olması nedeniyle davalı tarafın davacı tarafa ödenen tazminat miktarında iade miktarının gözönünde bulundurulması gerektiğine ilişkin itirazının yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 10.836.00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2- Ancak, dava Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi'ne dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davacı tarafça 28.08.2012 tarihinde dava değerinin ıslah edilmesi üzerine, davalı vekilince süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1268. maddesi ile ıslah tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. maddesi hükmü gereğince, sigorta mukavelesinden doğan bütün mütalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar. Bu süre, sigorta bedelinin muaccel olduğu tarihten başlayacak olup, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları’nın B.7. maddesi ile tazminatın her halükarda hasat tarihinden önce ödenmeyeceği kararlaştırılmış bulunmakla, somut olayda muacceliyet tarihi hasadın son günü olan 30.07.2010 tarihidir. Bu durumda, ıslahın yapıldığı 28.08.2012 tarihi itibariyle, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımının dolduğu gözetilmeksizin yazılı olduğu şeklide karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.