MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/10/2014 tarih ve 2014/185-2014/204 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 06.08.2010 tarihinde marka lisans sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının markanın kullanılması karşılığı ödeyeceği bedelin belirlendiğini, davalının sözleşme hükümleri uyarınca ödemesi gereken lisans bedelini ödemekten kaçındığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, aralarındaki irtibat nedeniyle dosyanın Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2013/277 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı vekilince İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/139 esas sayılı dava dosyasında bu mahkemece verilen 29.4.2014 tarihli karar uyarınca dava dosyasının, mahkemenin 2013/277 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesi nedeniyle İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/139 esas sayılı dosyasının bu dava dosyası içine alındığı, her ne kadar İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce dosyaların birleştirilmesine ilişkin karar verilmiş ise de bu kararın HMK'nın 166/2. maddesindeki düzenlemeye aykırı olduğu, ticaret mahkemeleri ile fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri arasında görev ilişkisi bulunduğu, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının görevsizliğe dair yasal usuller işletilerek birleştirilmesi gerekirken buna riayet edilmediği, mahkemece doğrudan verilen birleştirme kararının uygun olmadığı gerekçesiyle dosyanın İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, marka lisans sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Yargılamaya son veren ve hakimin davadan elini çekmesi sonucunu doğuran kararlar nihai kararlardır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca; esasa ilişkin kararlar, usule ilişkin kararlar ve davanın konusuz kalması halinde verilen kararlar olmak üzere üç çeşit nihai karar bulunmaktadır. Görevsizlik kararları, yetkisizlik kararları, gönderme kararları, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair kararlar, davanın geri alınması nedeniyle davayı sona erdiren kararlar usule ilişkin nihai karalardandır. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri özel mahkemelerden olup bu mahkemelerce bakılan işler belli kişiler veya konular bakımından sınırlıdır. Bu mahkemeler yalnız özel kanunlarında gösterilmiş olan işlere ve davalara bakabilirler. Genel mahkemelerle özel mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Usule ilişkin nihai kararlar arasında yer alan gönderme kararı ise mahkemeler arasında iş bölümü ilişkisinin bulunması halinde verilebilecek kararlardandır. Somut olayda; İstanbul Anadolu 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce bu mahkemeye ait 2013/139 esas sayılı dosyanın Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2013/277 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmeden kesinleşen bu karar uyarınca dava dosyası Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ne gönderilip mahkemenin 2013/277 esas sayılı dosyası içerisine alınmıştır. Yargılama sırasında 15.10.2014 tarihli celsede bu dosyadan tefrik edilip 2014/185 esasa kaydolunarak temyize konu karar verilmiştir. Her ne kadar İstanbul Anadolu 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen birleştirme kararı sırasında HMK'nın 166/2. maddesi ile görev hususuna ilişkin kurallara riayet edilmemiş ise de mahkemece verilen karar taraflarca temyiz olunmayıp şeklen de olsa kesinleştirilmiş ve dosya Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2013/277 esas sayılı dosyası içerisine alınmıştır. Bu durumda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davanın fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görevi dahilinde bulunmayan bir husustan kaynaklandığı gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.