MAHKEMESİ : İSTANBUL 31. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/04/2013NUMARASI : 2012/80-2013/101Taraflar arasında görülen davada İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.04.2013 tarih ve 2012/80-2013/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili ile fer'i müdahil T.. T.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devrinden önce annesiyle birlikte ortak hesap açtırarak E. İzmit Şubesi'ne 09/12/1999 tarihinde 3 ay vadeli ve %26 faizle 71.000,00 USD yatırdığını, daha sonra bankaya T.. T.. tarafından el konulduğunu, müvekkilinin mevduatının E. Off Shore Ltd. adlı banka hesabına aktarılmış olduğu ve off shore mevduatları sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesi ile ödenmediğini, E. AŞ'nin E. Offshore Ltd. adlı paravan kıyı bankasını kurarak ve iki bankanın elden yönetimi sağlanarak suç işleme amacına yönelik planlı ve kasıtlı iş birliği içinde mevduat sahiplerinin ve müvekkilinin dolandırılmış ve zarara uğratılmış olduğunu, zararın oluşmasına E. A.Ş. yönetimi sebep olduğundan E. A.Ş'nin devir sonucu birleşmiş oldu??u I Bank A.Ş'nin oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 71.000 USD mevduat alacağının davalı bankadan 09/12/1999 tarihinden vade sonu olan 10/3/2000 tarihine kadar akdi %26 USD faizi bu tarihten itibaren ödeme tarihine kadar akdi faizden az olmamak kaydı ile 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesi son bendi gereği temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı banka ve T.. T.. vekilleri, davacının E. A.Ş. tarafından dolandırılmasının söz konusu olmadığını, usule uygun aciz vesikası alınmadığını, faiz talebinin uygun olmadığını, dava tarihine kadar ancak vadesiz mevduat faizi istenebileceğini savunarak, davanın husumet yönünden, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddini, aksi halde esas yönünden reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının E. Of Shore Ltd'nde hesap açılması için davalı bankaya talimat verdiği, E. Off Shore Ltd'ne gönderilen paranın aslında fiilen Kıbrıs'a gönderilmediği, S. A.Ş'nin hakim ortaklarına ait bir kısım şirketlere kredi olarak verilmek suretiyle kullandırıldığı, bu hali ile güven kurumu olan bankanın bu durumu bilerek davacıya E. Off Shore Ltd'ne yönlendirdiği, bu nedenle davalı I Bank A.Ş'nin sorumlu olduğu, bu durumda davacının davalı bankadan off shore nezdindeki mevduatını talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 71.000 USD mevduat alacağının davalı I Bank'tan alınarak 09/12/1999 tarihinden vade sonu olan 10/03/2000 tarihine kadar değişen oranlar göz önünde tutularak %26 USD akdi faiz, bu tarihten itibaren ödeme tarihine kadar akdi faizden az olmamak kaydı ile 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesinin son bendi gereği temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı banka vekili ile fer'i müdahil T.. T.. vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı banka vekili ile fer'i müdahil T.. T.. vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davada, davacı ile annesinin E. İzmit Şubesi'nde ortak hesap açtırdıkları, ortak hesaplarında bulunan mevduatlarının E. Off Shore Ltd. adlı bankada davacı ve annesi adına açılan hesaba aktarıldığı ileri sürüdüğü halde, ortak hesapta bulunan tüm paranın davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Oysa, dava davacı Ü.. K.. vekilince açılmış, davada ortak hesap sahibi davacının annesi yer almamıştır. Bu suretle; davacının hissesine düşecek bedel belirlenerek, bu alacağa hükmetmek gerekirken yazılı şekilde davacı ve annesinin ortak hesabında bulunan mevduatın tamamının davacıya ödenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. 3-Bununla birlikte, davada davalı bankaya yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlarının davacıyı kandırarak parasının dava dışı E. Off Shore Ltd. Şti'ne devredilmesine neden oldukları ve E. Off Shore Ltd. Şti'den paranın tahsil edilememesine dayalı olarak husumet yöneltilmiş bulunduğundan, davacının mevduat cüzdanında yazılı bulunan akdi faizi ve 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesinin son fıkrası uyarınca da akdi faiz nispetinde temerrüt faizi istemesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemece davacıya ait mevduatın E. Off Shore Ltd. Şti'ne gönderildiği tarihten itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca alacağa faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.4-Ayrıca, davacı alacağının somut olayda esasen fona devredilen E. A.Ş'nin işleminden kaynaklanması karşısında, 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 140'ıncı maddesi uyarınca mahkemece, davalı bankanın harçtan muaf olduğu nazara alınmadan yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekili ile fer'i müdahil T.. T.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde yazılı nedenlerle davalı banka vekili ile fer'i müdahil T.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı banka ile fer'i müdahil T.. T.. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.