MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/06/2014 tarih ve 2012/270-2014/147 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin çok sayıda tescilli "..." esas unsurlu tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının ise bu ibareyi ya da "Ülker Mühendislik" ibaresini kullanarak iltibasa yol açtığını, bu ibarenin davalı tarafça internet alan adında ve ticaret unvanında kullanıldığı gibi diğer ürün ve hizmetlerinde da markasal olarak kullanıldığını, davalının söz konusu kullanımının müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunu, ayrıca haksız rekabete de yol açtığını ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, men'i ve ref'ine, ticaret unvanının terkinine, internet alan adına erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı ile müvekkilinin farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin faaliyette bulunduğu 1998 yılından beri "Ülker Mühendislik" ibaresini ticaret unvanında kullandığını, sadece "Ülker" ibaresini hiçbir zaman kullanmadığını, iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tescilli bir markanın sahibinin, markası hükümsüz kılınıncaya kadar marka tescilinden doğan korumadan yararlanacağı, dava tarihinden sonra olsa bile tescil ettirilmiş bir markanın, tescil işlemi iptal ettirilmedikçe haksız rekabet yoluyla kullanılmasının önlenmesine karar verilemeyeceği, somut olayda da davalının marka tescil başvurusunun reddine ilişkin TPE YİDK kararının Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce iptal edildiği, ayrıca bu kararda, davacının ticaret unvanının ve tescilsiz markasının 1998 yılından bu yana kullanıldığının ve iltibasın gerçekleştiğine dair bir kanıtın dosyaya sunulmadığının açıklandığı, davaya konu davalı marka ve unvan kullanımının tescile dayalı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, ticaret unvanının terkini ve internet alan adına erişimin engellenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı adına başvurusu yapılan “Ülker Mühendislik” ibareli markanın yargılama sırasında tescil olunduğu, dolayısıyla davalı kullanımının marka hakkına dayalı yasal kullanım niteliğinde bulunduğundan bahisle dava reddedilmiş ise de, dosyada mevcut delillerden söz konusu başvurunun kesinleşerek marka tescil belgesinin düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, anılan hususun TPE'den sorulmak suretiyle belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak marka hakkına tecavüzün önlenmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.3-Ayrıca, davacı tarafça, davalının markasında ve unvanında bulunan “...” ibaresini ön plana çıkaracak şekilde kullandığı, bu halin de tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülmüş, bunun yanında söz konusu ibarenin davalının unvanından terkininin ve alan adına erişimin engellenmesi talep edilmiş bulunmasına rağmen mahkemece bu hususlarda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ve bir hüküm kurulmamış olması da doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.