MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada.... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/06/2014 tarih ve 2011/344-2014/254 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin Hac dönüşü esnasında uçak kalkış saatlerinde 25,5 saat gecikme yaşandığını, davalı şirket personelinin gecikme sebebiyle ortaya çıkan beslenme, uykusuzluk gibi sorunlarla ilgilenmediğini, ayrıca müvekkillerinin 40 kg ağırlığında 1 adet bavullarının kaybedildiğini, bavulun içinde müvekkilerinin yakınlarına aldığı hediyelerin bulunduğunu, müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek, 1.196,25 Euro maddi tazminatın (tahsil günündeki TL değeri üzerinden) ve 10.000'er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kaybolan bagajın ağırlığının 40 kg olduğu, Varşova Sözleşmesine göre kg başına 17 SDR talep edilebileceği, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 1.752,02 TL maddi tazminatın 12.09.2010 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, davacıların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı tarafından taşınan bagajın kaybolması ve uçuştaki gecikmeye dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece maddi tazminat talebi kısmen kabul edilirken manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.Davacıların hacdan dönüşleri esnasında, Cidde’den kalkacak olan uçak 12 saat gecikmeli olarak kalkmış, bu süre zarfında yolcular, yiyecek içecek sağlanması ve tüm yolcuların oturması imkanı bulunmayan bir alanda bekletilmiş, yaşı ilerlemiş bulunan davacılar sıkıntı yaşamışlardır. Davacıların Amsterdam'a ulaşmalarından sonra da içerisinde hediyelik eşyalarının bulunduğu bavullarının kaybolduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmış ise de, yapılan seyahatin özelliği dikkat alındığında, davacıların beraberlerinde getirmekte oldukları armağanları, akraba ve dostlarına hediye edememiş olmaları, Cidde havaalanındaki yaşadıkları sıkıntılar ve gerekli ilginin gösterilmemesi nedeniyle davalı taşıyıcının akde aykırılık oluşturan bu davranışları sonucudava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 49. maddesine göre manevi tazminat koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece, davacılar lehine makul bir manevi tazminata hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.Öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bagaj kaybı nedeniyle davalının sorumlu olduğu miktarın 40 kg üzerinden kg başına 17 SDR olduğu isabetli olarak belirtilmiş ise de, karar tarihindeki SDR kuru dikkate alınmak suretiyle maddi tazminatın hesaplanması gerekirken, tazminatın rapor tarihinde kura göre ve düşük olarak belirlenmesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz ıtirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.