Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3339 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18017 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 31. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/03/2013 tarih ve 2012/24-2013/41 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ...... vekili ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından emtia blok abonman sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı ... ... Otm. Fab. A.Ş’ye ait otomobil yedek parça emtiasının Fransa’dan Türkiye’ye taşınması işini davalı şirketlerin yaptığını, ... A.O. tarafından yapılan taşımada emtianın hasarlandığına ilişkin şerhin taşıma senedine düşüldüğünü, hasarın sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, 12.956 TL’nın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ... Nak. Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin taşıyıcı veya acente olmadığını savunarak, davanın husumetten reddini istemiştir.Davalı ... A.O. vekili, dava konusu taşımada Varşova Konvansiyonu, Lahey Protokolü ve Montreal Protokolü'nün uygulanacağını, emtianın alıcısına hasarsız teslim edildiğini, alıcının hasar bildiriminde bulunmadığını, sorumluluğun sınırlı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece verilen karar Dairemiz 23.05.2011 günlü ilamıyla onanmış, ancak davalı ... A.O. vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizce verilen 2011/12298 esas 2011/16651 karar sayılı ilamı ile yapılan bozma üzerine, mahkemece dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan incelemeye göre; davalı taşıyıcı ... A.O'nın meydana gelen hasardan en fazla kg başına 17 SDR hesabıyla sorumlu tutulabileceği, taşıyıcının bu limiti aşmamak üzere meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olacağı, 1 SDR'nin karar tarihi itibariyle 330.99 Euro'ya tekabül ettiği, davalı taşıyıcının üst limiti geçmeyen miktardaki gerçek zararın 7.827,25 TL olduğu gerekçesiyle davalılardan Kühne Nagel Nakliyat Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif husumet sıfat yokluğundan reddine, davalı... yönünden HMK'nın 150/6 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... Anonim Ortaklığı yönünden davanın kısmen kabulü ile, 7.827,25 TL'nin dava tarihinden itibaren yürütülecek değişen oranlar göz önünde tutularak avans faizi uygulanarak davalı ...'den alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı ... vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, uluslararası havayolu ile taşıma sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin TTK’nın 1301. maddesi hükmüne dayalı olarak talep ettiği tazminat istemi mahkemece kabul edilmiş, Dairemizin bozma ilamı kapsamında hesaplama ve değerlendirme yapılarak yeniden hüküm kurulmuş ise de; davaya konu zararın meydana geldiği taşımanın tabi olduğu Varşova Konvansiyonu ve onu tadil eden 4 nolu Montreal protokolü hükümleri uyarınca davalı taşıyıcının sorumluluğu kg başına en fazla 17 SDR hesabıyla sınırlı tutulmuştur. Hasar nedeniyle uğranılan gerçek zarar, davalı taşıyanın sorumluluk üst limitinin altında ise gerçek zarara hükmetmek gerekirken, gerçek zararın sorumluluk üst limitini aştığı durumda ise taşıyıcı üst limit miktarınca sorumlu tutulur. Bu durumda Varşova Konvansiyonu hükümleri uyarınca öncelikle taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle ortaya çıkan gerçek zararın tespiti ve sınırlı sorumluluk halinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, mahkemece de bu yöntem gözetilerek hesap yapıldığı ve hüküm kurulduğu anlaşılmakla birlikte, gerçek zarar miktarına nasıl bir hesaplama yapılarak ulaşıldığı, karar tarihi itibariyle SDR'nin TL para birimine dönüşümü konusunda karar tarihine en yakın kurdan hesap yapıldığında sınırlı sorumluluk üst limitinin ne olduğu ve gerçek zararın bu limitlerin altında yada üstünde kalıp kalmadığı mahkeme gerekçesinden anlaşılamamakta olup, Dairemiz bozma kararının gereği tam olarak yerine getirilmeden ve denetime elverişli olmayan gerekçelerle hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 11/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.