MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2013 gün ve 2012/105-2013/506 sayılı kararı bozan Daire’nin 24/02/2015 gün ve 2014/10956-2015/2466 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılında...’den satın aldığı... isimli teknenin 2009 yılında Türk Bayrağına geçişi sağlanıp teknenin isminin müvekkilinin ilk eşinden kızı ...’nın adı konularak “... .” ismi ile sicile kaydettirildiğini, müvekkili ile davalı ... 2006 yılında birliktelik yaşamaya başlayıp 2009 yılında evlenmelerine rağmen kısa süre boşanıp 2010 yılında tekrar bir araya gelip birlikte yaşamaya devam ettiklerini, davalının dava konusu teknenin adının müvekkilinin ilk eşinden kızının adını taşımasından rahatsız olduğunu, bu nedenle ısrarla teknenin isminin değiştirilmesini istediğini, .... ...ı'nca belirlenen.... Talebinde, Onayında ve Terkininde Aranacak Kriterlere göre satış haricinde, çok özel bir gerekçe olmadığı ve bu gerekçe belgelenemediği durumda gemi ismi değişikliği talep edilemeyeceğini, satış durumunda ise satış tarihinden itibaren 3 ay içerisinde talep edilmek kaydıyla gemi isim değişikliği yapılabileceğini öğrendiğini, bunun için teknenin davalıya devredilmiş gibi gösterilmesine karar verip 22.02.2010 tarihinde devir işlemlerinin gerçekleştirildiğini, satış bedelinin de 60.000,00 TL olarak gösterildiğini, müvekkilinin ismine izafeten "..." adıyla davalı adına tescil edildiğini, yapılan devir işlemi inançlı işlem olup, davalının müvekkiline satış bedeli ödemediğini, satış tarihinden sonra da teknenin bağlama liman ücretleri, tamir-bakım ücretlerinin müvekkilince ödendiğini, davalıdan inançlı işlemle devredilen teknenin mülkiyetini müvekkiline devretmesi istenmesine rağmen teknenin iade edilmediğini ileri sürerek, davacının inançlı temlik yolu ile davalıya devrettiği özel teknenin iadesine, Bağlama Kütüğüne davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, satışın resmi makamlar önünde yapılmış gerçek bir satış olduğunu, tarafların inançlı işlem iradesi bulunmadığını, taraflar arasında inançlı işlem iradesini gösteren yazılı bir belge de olmadığını, inançlı temlik olsa idi bir müddet sonra teknenin davacıya devredilmiş olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dava konusu teknenin 2006 yılında davacı tarafından satın alındığı, davalı ile evlilik birliği süresince ve boşanma sonrası birlikte yaşadıkları dönemde teknenin davacının ilk eşinden olma kızı ...'nın adını taşımasını nedeniyle davalının isminin değiştirilmesini istediği, mevzuat gereği devir yapılmadan isim .değişikliği yapılamaması nedeniyle ve teknenin isminin başka türlü değişmesi mümkün olmadığından davalıya satış gösterildiği, gerçek bir satış olmadığı, davalı tarafından satış bedeli ödediğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı da gözetildiğinde teknenin isminin değiştirilebilmesi için yapılmış bir işlem olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile ... isimli özel teknenin davacıya iadesine, bağlama kütüğüne davacı adına tesciline dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 24/02/2015 tarihli kararı ile bozulmuştur.Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbetçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup, davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı vekilinin davadan feragate ilişkin 21.03.2016 tarihli dilekçesininHMK'nın 74. maddesi de gözetildiğinde, HMK'nın 307 vd. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olmakla, Yargıtay İBK'nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK'nın 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca, öncelikle davadan feragate ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğinden Dairemizin 2014/10956 Esas, 2015/2466 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.2- Bozma sebep ve biçimine göre davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açılanan nedenle Dairemizin 2014/10956 Esas, 2015/2466 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının değişik gerekçeyle BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.