MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 04/07/2012NUMARASI : 2012/15-2012/184Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/07/2012 tarih ve 2012/15-2012/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 17.220 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya devredilen E. Bank Kahramanmaraş Şubesi'nde 14/12/1999 tarihinde %80 net faizli 11.020 TL yatırıp vadeli hesap açtırdığını, 21/12/1999 tarihinde E. Bank yönetimine BDDK tarafından el konularak bankacılık yapma ve mevduat yapma iznin kaldırıldığını, banka yönetimim TMSF'ye devredildiğini, daha sonra da Sümerbank, O. ve İ. Bank'a satıldığını, müvekkilinin yaptığı başvuruya rağmen Off Shore mevduatlarının sigorta kapsamı dışında olması nedeniyle geri ödemesinin yapılmadığını, E. Bank A.Ş. ile O. Shore Ltd.'nin tek elden yönetiminin sağlandığını planlı ve kasıtlı işbirliği içinde mevduat sahiplerinin dolandırılarak zarara uğratıldığını, ileri sürerek yatırılan bu paranın 14/12/1999 tarihinden vade sonuna kadar %80 akdi faiz, bundan sonra fiili ödeme gününe kadar ise %80 den aşağı olmamak üzere temerrüt faizleri ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ve fer'i müdahil vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, esasa yönelik olarak da sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile E. Bank A.Ş. arasındaki ilişkinin Bankacılık Kanunu çerçevesinde karz akdi olarak değerlendirilemeyeceği, mevduat toplama yolundaki tüm fiillerin açıkça 765 sayılı TCK'nın 503 ve devamı maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçu olduğu ve Borçlar Kanunu anlamında haksız fiil olarak değerlendirileceği, bu çerçevede zamanaşımı yönünden Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinin uygulanması gerektiği, davacının mevduat hesabını 14/12/1999 tarihinde açtığı, bu tarihten sonra 1 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin davanın açıldığı 18/01/2012 tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Davalı bankanın sorumluluğunun BK'nın 41, 55 ve TTK'nın 336. maddelerinden kaynaklanması ve davacının zararını Off Shore Bankası'ndan tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlaması nedeniyle mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davalının zamanaşımı def'inin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.