MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.05.2010 tarih ve 2009/581-2010/198 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili tarafından davalının donatanı olduğu gemiye yakıt verildiğini, ancak davalı tarafından yakıt bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 199.121,00 USD alacağın tahsilini ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasını talep ve dava etmiştir. Davalı donatanın vekili, davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davalı vekilinin davanın kabulü beyanı üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiş, mahkemece, kararın 15 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra temyiz edildiği gerekçesiyle, temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Temyiz isteminin reddine ilişkin bu son kararı da, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Mahkemece 04.05.2010 tarihli oturumda davanın kabulüne karar verilmek suretiyle davadan el çekildikten sonra 05.05.2010 tarihinde yeniden oturum açılarak ilk karar geçersiz kılınmak suretiyle yeninden karar verilmesi usule aykırı olup bu kararın tebliğinden itibaren temyiz süresinin geçtiğinden bahisle temyiz isteminin reddine dair 04.10.2011 tarihli karar da geçerli olarak kabul edilemeyeceğinden temyiz isteminin reddine ilişkin bu kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yukarıda 1 nolu bentte açıklandığı üzere mahkemece 04.05.2010 tarihli oturumda davanın kabulle sonuçlandırıldığına ilişkin nihai kısa karar oluşturulduktan sonra 05.05.2010 tarihli tutanak ve buna dayalı yeniden oturum açılıp yazılı şekilde kısa ve gerekçeli karar oluşturulması usule aykırıdır. Bu durumda, mahkemece ilk kez oluşturulan 04.05.2010 tarihli kısa karara uygun bir gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliği gerekirken yazılı şekilde ve usulen geçersiz olan 05.05.2010 tarihli karar oluşturulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.