MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/10/2013 tarih ve 2011/583-2013/816 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10/03/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili,... Grubu yöneticileri tarafından yatırılan paranın istendiği an geri ödeneceği ve yüksek oranlarda faiz verileceği vaadinde bulunulması üzerine müvekkilinden 19.951 DM para tahsil edildiğini ve tahsil edilen bu para karşılığında müvekkiline “... Yozgat İhtiyaç Maddeleri Paz.ve Tic. A.Ş. Hisse Senedi Talep Formu” ibareli bir belge verildiğini, müvekkilinin ödediği parayı geri almak istediğinde ise ödeneceği sözü verilmesine rağmen paranın ödenmediğini, davalıların yasalara aykırı şekilde müvekkilinden para tahsil ettiklerini ve bu faaliyetlerini geçerli bir hisse senedi satımı yapılmış gibi göstermeye çalıştıklarını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkiline hisse senedi teslim edilmediğini, şirket defterlerinin usulüne uygun tutulmadığını ve gerçeği yansıtmadığını, davalı ...’ın diğer davalı şirketler ile birlikte müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin yatırdığı para karşılığı kendisine verilen vaatlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketlerle kurulmuş geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne ve müvekkilinden tahsil edilen 19.951 DM karşılığı 18.885,72 YTL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketlerde hissesinin bulunup, her üç müvekkili şirketin de ortağı olduğunu, TTK’nın 405/2 ve 329'uncu maddeleri uyarınca sermaye olarak şirkete verilenlerin geri istenemeyeceğini ve anonim şirketlerin kendi hisselerini temellük sonucunu doğuracak işlemler yapamayacağını, müvekkili ... hakkında açılan davanın da yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir..Mahkemece, uyulan bozma ilamı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taleple yapılan pay devir işleminin kanuna ve ortaklık ana sözleşmesine aykırılık teşkil etmediği, ortaklık defterlerinin ve genel kurul toplantılarının usulünce olduğu, davacının hileli davranışlarla aldatıldığını tespite elverişli somut deliller bulunmadığı, bu nedenle de davacının ortaklığın yetkili temsilcilerince yanıltıldığını veya yanlış yönlendirildiğini kabule olanak bulunmadığı, ortaklığın pay kazanımını benimseyerek karar gereğini yerine getirdiği gerekçesiyle, davalılar ...,... Holding A.Ş. ve... Gıda A.Ş. yönünden husumetten, davalı... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş. yönünden esastan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkin olup davalılar, davacının şirket ortağı olduğunu ve TTK'nın 329-405. maddeleri gereğince ödediği parayı geri isteyemeyeceğini savunmuşlar, mahkemece de davanın reddine ilişkin verilen karar Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında, konusunda uzman bir bilirkişi kurulu oluşturulup, davalı şirketin yasal defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle, ortaklık durumunun gerçekten de ikincil kayıtlar tutulmak suretiyle takip edilip edilmediği, şirket ortaklığının gerçekten kazanılıp kazanılmadığı, davacının davalı şirkete pay senedi satın almak suretiyle mi yoksa devir suretiyle mi ortak olduğu, yeni pay almak suretiyle ortaklık söz konusu ise davacıya verilen pay senetlerinin o tarih itibariyle nominal değerinin ne olduğu, şayet davacıdan nominal değer üzerinden bir bedel alınmış ise primli hisse senedi çıkarılması yolunda bir kararın bulunup bulunmadığı hususlarının tek tek tespit edilmesi, aksi sonuca varıldığında “çoğun içinde az da vardır kuralı” gereği varsa davacıdan fazla alınan bedelin iadesine (tahsiline) karar verilmesi ve açıklanan tüm bu hususların tereddütsüz şekilde ortaya konulmasından sonra davalıların hukuki durumlarının buna göre belirlenmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadığı belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda, vaki olay açısından şirket muhasebe kayıtlarında davacının pay sahibi olduğuna ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, defterlerin mevcut durumu nazara alındığında pay sahipliği durumunun şirket kayıtlarından tespit edilemeyeceği, ancak birikimlerini değerlendirmek isteyen bir kimse ile fon talep eden bir anonim şirket arasındaki ilişkinin kural olarak ortaklık ilişkisi olarak nitelendirilebileceği belirlenmiştir.Bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda, davalı... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş’nin pay defterleri örneğinin sunulduğu ve buna göre davacının adı geçen davalı şirketin ortağı olduğu, diğer davalı şirketlere ilişkin pay defterlerinin sunulmadığı, buna göre davacının ortak olup olmadığının belirlenemediği, davacının doğrudan davalı... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş’den hisse satın aldığı, ancak davacıdan fazla tahsilat yapıldığı, davalı şirketlerin ikincil kayıtlarının olduğuna ilişkin genel tesbitler olmasına rağmen şahıs bazında bir tesbitin olmadığı, davalı... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş’nin ihraç primli hisse senedi çıkarmadığı, davacının şekli anlamda ortak olduğu, diğer iki davalı şirkette ortaklığına ilişkin bir delilin bulunmadığı, buna göre davalıdan fazla alınan 5.967,97 TL’nin iadesi gerektiği belirtildiği halde mahkemece, davalı şirket tarafından primli hisse senedi çıkarılmasına karar verildiği ve buna göre davacıdan fazla tahsilat yapılmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma kararında belirtilen şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı gibi mahkemenin vardığı sonuç da yeterli inceleme ve araştırmaya dayalı değildir. Zira davacının dayandığı 06.06.2000 tarihli hisse senedi talep formunda birim fiyatı 25,00 TL olan 236 adet... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş'nin hisse senedi talep edilmiş olup, dosya içinde mevcut anılan şirkete ilişkin pay defteri fotokopisinde davacının 399 adet hisse sahibi olduğu görülmekte olup, yine bozma öncesi gerek Takasbank tarafından ve gerekse davalı şirketler tarafından gönderilen yazılarda davacının davalı... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş’de 399 adet, davalı... Holding A.Ş’de 137 adet, davalı... Gıda A.Ş’de 36 adet hisse sahibi olduğu belirtildiği halde bu şirketlerden sadece davalı... Yozgat İhtiyaç Mad. A.Ş’ye ilişkin inceleme yapılmış, diğer davalı şirketlere yönelik her hangi bir inceleme yapılmadığı gibi davacının anılan şirketlere ilişkin pay sahipliğinin nasıl oluştuğu, gerçekten ortak olup olmadığı ve tüm davalı şirketlerde ikincil kayıtların tutulup tutulmadığı tam olarak belirlenebilmiş değildir. Bu durumda mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulduğuna göre gerek Dairemizden geçen emsal dosyalarda ve gerekse bozma ilamımızda belirtildiği üzere davacının sahih bir şekilde davalı şirketlere ortak olup olmadığının belirlenmesi gerektiğinden, davalı şirketlerin tüm ticari defter ve kayıtları ve ayrıca hisse devir tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketlerin yapmış olduğu genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senedinin bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak her bir davalının hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi ve davalıların zamanaşımı definin de buna göre değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davacının ortak olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.Bununla birlikte, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan yazılı gerekçeyle reddi de doğru değildir. Zira, 6762 sayılı TTK'nın 336/5. maddesinde tarif edilen gerek kanunların gerekse sözleşmelerin kendisine yüklediği sair vazifelerin kasten ve ihmal neticesi yapılmaması, TTK'nın 321/son maddesinde de, temsile ve idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirketin sorumlu olacağı hükme bağlandığından davalı ...'ın da davalı şirketlerin yönetim kurulu başkanı olarak gerek MK'nın 50. maddesi gerekse de TTK'nın 321/son maddesi uyarınca zarardan sorumlu tutulabileceği ve bu nedenle kendisine husumet yöneltilebileceği gözetilmeksizin bu davalı yönünden dahi pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.