Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3256 - Karar Yıl 2002 / Esas No : 10899 - Esas Yıl 2001





Hasımsız olarak görülen davada İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.07.2001 tarih ve 2000/1373-2001/826 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin keşidecisi ve lehdarı olduğu, muhatabı F.... Plastik A.Ş. olan T. İş Bankası tarafından aval verilen iki adet poliçenin müvekkili şirket zilyetliğinde iken zayi olduğunu ileri sürerek, poliçelerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia ve dosyadaki belgelere göre, poliçenin iptali istemine ilişkin T.T.K.nun 669 vd. maddelere göre iptal davasını hamilin açması gerektiği, davalının keşideci olduğu gerekçesiyle, davanın REDDİNE karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacının keşidecisi ve lehdarı olduğu iki adet poliçenin zayi olması nedeniyle poliçelerin iptali istemine ilişkindir.İlke olarak T.T.K.nun 669 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan poliçenin zayi nedeniyle iptali davasının hasımsız ve hamil tarafından açılması gerekir. Keşidecinin böyle bir davayı açma hakkı bulunmamaktadır.Ancak, poliçeler nitelikleri itibariyle farklılık arzetmekle iptali istenen poliçelerin incelenmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekmektedir. T.T.K.nun 585. maddesine göre, poliçenin bizzat keşidecinin emrine yazılı olması mümkündür. Nitekim somut olayda iptali istenen poliçelerde ayrı bir lehdar bulunmayıp, davacı keşideci kendi emrine poliçeleri keşide etmiştir. Dosyada bulunan poliçe fotokopi ve tercümeleri incelendiğinde, muhatap F.... Plastik A.Ş. tarafından poliçe davadan önce kabul edilmiş olmakla, artık davacı keşidecinin bu kabul şerhi ile borçlu sıfatı ortadan kalkmış olup, tamamen alacaklı hamil, lehdar sıfatını kazanmıştır.O halde poliçeler lehdar olan davacının elinde iken zayi olmuş bulunduğundan T.T.K.nun 669 vd. maddelerine dayalı olarak bu davayı açmaya hakkı bulunmakla işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşünceler ile davanın REDDİNE karar verilmesi doğru görülmemiştirSONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.