Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 325 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14666 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2015 tarih ve 2015/297-2015/289 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin tavukçuluk sektöründe hizmet verdiği, 2000'li yılların başında şirketin el değiştirdiği, yeni hissedarların şirketi tüm aktif ve pasifleriyle devraldığını, şirketi devir alırken bilmedikleri bir çok borcunu ödemek zorunda kaldıklarını, önceki hissedarın intihar etmiş olması sebebiyle aktif ve pasiflere ilk etapta vakıf olamadıklarını, şirketin devralınmasından kısa bir süre sonra şirkette kayıtlı olan pek çok arabanın vergisini yatırdıkları halde gerçekte var olmadığını, araştırmalara rağmen bulunamadığını ve parçalanarak satılmış olabileceğini iddia ederek plaka numarası bildirilen araçların sicilden terkini ile, sicil kayıtlarının kapatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.Mahkeme kararında, ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesince her ne kadar davanın tasfiyeye ilişkin olduğu, tasfiyenin TTK.'da düzenlendiği ve TTK.'nın 4. maddesi gereği Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayıldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de davacı Tasfiye Halinde ... Tavukçuluk Gıda Giyim San. Tic. A.Ş. olup talebin şirketin kayden malik bulunduğu ancak fiilen mevcut bulunmayan araçların sicilden terkininine ilişkin olduğu, davacının tasfiye halinde bir şirket olması haricinde uyuşmazlığın davacı şirketin tasfiyesine ilişkin bulunmadığı, ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin değerlendirmesi mahkemece yerinde görülmediği, ihtilaf tasfiyeye ilişkin değil şirket adına kayıtlı araçların sicilden terkininin talep edilmesi kaynaklı bulunduğu, iş bu davanın TTK.'nın 4. maddesinde öngörülen ticari dava mahiyeti taşımadığı mahkemece kabul edilerek, TTK'nın 16/2 maddesi gereği, “Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya, ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.” Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı tacir ise de davalı ...'nın tacir olmadığı, TTK'nın 4. ve 16. maddesi gözetildiğinde gerek davalının tacir olmaması gerekse söz konusu maddede sayılan hususlardan doğan uyuşmazlık olmadığından iş bu dava ticari dava olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, TTK'nın 5. maddesinin 3. ve 4. maddeleri gereğince ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olduğu, taraflar arasında ki mevcut işbu dava ticari dava olmayıp, genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerektiği, TTK'nın 4. ve HMK'nın 1, 114 ve 115. maddeleri gereği mahkemenin görevsizliğine karar vermekle, görevli mahkeme ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Davaya konu uyuşmazlık davalı idare nezdinde sicil kaydı tutulan ve davacı adına tescilli araçların sicilden terkinine ilişkindir. Bu durumda davalı idare aleyhine açılan işbu davadaki uyuşmazlığın idari işlemden kaynaklandığı göz önüne alınmak suretiyle, uyumazlığın çözüm yerinin idari yargı olacağı gözetilerek, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece verilen kararın yargı yoluna ilişkin olarak re'sen BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.