Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3233 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18218 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14/06/2012 tarih ve 2012/273-2012/347 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin imalatını yaptığı “İhlas Quartz 2000 104 I ” adlı sobanın müvekkili adına TPE nezdinde 09.11.1999 tarihinden itibaren Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi'yle koruma altında olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket tarafından imal edilen ve tasarım belgesiyle korunan sözkonusu sobayı haksız ve izinsiz olarak taklit ederek “...” markasıyla üreterek pazarladığını, vasat alıcıların görüntü ve teknik özellikleri açısından aynı olması nedeniyle davalı şirket ürününü müvekkili şirket ürünü sanarak ve yeni üretilmiş bir modeli gibi düşünerek satın aldıklarını, davalının bu haksız rekabeti nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, davalının haksız tecavüz ve haksız rekabet fiillerinde bulunduğunun tespitini, durdurulması ve önlenmesini, 5.000.000.000 TL manevi, şimdilik 40.000.000.000 TL maddi tazminatın faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini ve diğer feri istemlere karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise müvekkili tarafından endüstriyel tasarım tescil belgesi alınmış olan ürün için davalı tarafından da tasarım tescil belgesinin alınmış olduğunu, müvekkilinin tasarımının tescil tarihi karşısında davalının aynı ürüne ilişkin tasarımının korunamayacağını ileri sürerek, davalıya ait 02.10.2000 tarih ve 9111 nolu endüstriyel tasarım tescil belgesindeki tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili asıl davaya verdiği yanıtında, müvekkilinin ürettiği sobalar için tasarım tescil belgesinin bulunduğunu, bu durumda müvekkilinin ürünlerinin 554 sayılı KHK’nın koruması altında olup, tasarımın iptaline veya hükümsüzlüğüne karar verilmediği sürece davacının haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve tazminat istemlerinde bulunamayacağını, kaldı ki müvekkilinin tasarımının yeni olup, ayırt edici nitelikte olduğunu, ürünlerin benzer bulunmadığını savunmuş, birleşen davaya verdiği yanıtında ise müvekkiline ait tasarımın yeni ve ayırt edici olup, davacı tasarımından farklı olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 01.12.2011 tarih, 2009/14319 E. 2011/16274 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, birleşen davada daha önce verilen ve davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne dair kararın kesinleşmiş olması sebebiyle bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat; birleşen dava, tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tazminat talepleri yönünden de vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.