Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3181 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18504 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Anamur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/12/2013 tarih ve 2013/545-2013/927 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete sera sigortası yaptırdığını, Anamur ilçesinde yaşanan dolu felaketi sırasında müvekkilinin serasının zarar gördüğünü, davalı şirkete yapılan hasar ihbarı sonrasında müvekkiline 28.890 TL ödeme yapıldığını sera poliçesinde örtü malzemesi cam, plastik olan seraların dolu yağışının kar yükü oluşturması sebebiyle uğramış olduğu tüm zararın teminat kapsamında olduğu halde müvekkilinin zararının tamamının karşılanmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL zararın, zarar tarihi olan 23/02/2009 tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının serasının müvekkil şirketçe sigortalandığını, davacının hasar ihbarı üzerine açılan hasar dosyası ile zararının tespit edildiğini, tespit edilen 28.890 TL zararın davacıya ödendiğini, bunun üzerine davacının müvekkilini ibra ettiğini ve bakiye alacaklarından da feragat ettiğini savunarak, sigorta kapsamına girmeyen davacı taleplerinin ve açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının serasının davalı şirketçe sigortalandığı, zarar kapsamında belirlenen 28.890 TL ödemeyi kabul edilerek davalının ibra edildiği, davacının bu ibranın müzayaka altında verildiğine dair iddia ve ispatının bulunmadığı, davacının davalıyı ibra etmesi nedeniyle tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, ekspertiz raporunda ve davalı sigortacı tarafından hazırlanan zarar cetvelinde davalının zarar miktarı 35.550 TL olarak tespit edilmesine rağmen, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 28.890 TL ödenmiş ve davalı ibra edilmiştir. Zarar miktarı ile yapılan ödeme arasında aşırı oransızlık bulunduğu hallerde ibraname kısmi ödeme karşılığı verilmiş makbuz niteliğindedir. Bu itibarla, davacının gerçek zararı bilirkişi incelemesiyle tespit edilerek varlığı iddia edilen müzayaka şartlarının olayda mevcut olup olmadığı, davacının bakiye zararı bulunup bulunmadığı kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı gerekçeyle ve eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.