MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30.12.2014 tarih ve 2012/1031-2014/694 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.03.2016 günü hazır bulunan davacı asil ..., davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirkette % 23,32, dava dışı....'nun ise % 70,82 payı bulunduğunu, 09.08.2012 tarihli ortaklar kurulunda ...'nun 10 yıllığına müdür olarak seçilmesine karar verildiğini, 6762 sayılı TTK'nın 536 ve 6102 sayılı TTK'nın 620. maddeleri uyarınca olaya anasözleşme hükümleri uygulanacağını, anasözleşmenin 9. maddesinde müdürün ödenmiş sermayenin yarısından fazlasını temsil eden ortaklar kurulu kararı ile değiştirilebileceğinin, 15. maddede ise her ortağın oy hakkının sermayesine göre hesap edileceği, her 500.000 TL'nin bir oy hakkı verdiği, ancak bir ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3'ünden fazlasına sahip olamayacağı düzenlemesi bulunduğunu, şirket sermayesinin 8.000.000 TL, itibari oy sayısının 16.000.000 adet olduğunu, müdür seçilebilmesi için 8.000.000 + 1 oy gerektiğini, anasözleşmedeki 1/3 sınırlama karşısında...'nun 5.333.333 oy hakkı olacağını, ortaklar kurulu kararının yok hükmünde bulunduğunu ileri sürerek, 09.08.2012 tarihli ortaklar kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, anasözleşmenin 6103 sayılı Kanun kapsamında değiştirildiğini, oy kısıtlamasına ilişkin sözleşme hükmü kaldırıldıktan sonra ortaklar kurulu toplantısının yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsımına göre, 6103 sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca anasözleşmenin 6 ay içinde içinde 6102 sayılı TTK'ya uygun olarak değiştirilmesi gerektiği, bu süre içinde yapılacak genel kurullarda 6762 sayılı TTK'nın genel kurul toplantı ve karar nisaplarının uygulanacağı, anasözleşme hükümlerinin 6103 sayılı Kanun kapsamında değiştirilmediği, bu durumda 6762 sayılı TTK'nın 536/3 maddesinin olaya tatbik edileceği, şirket sermayesinin 8.000.000 TL olduğu, anasözleşmenin 15. maddesinde her 0,50 TL'nin bir oy hakkı vereceği, bir ortağın sahip olduğu oyun bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3'ünden fazlasına sahip olamayacağının belirtildiği, davacıların olumsuz oyunun 3.733.333 adet, dava dışı diğer ortağın olumlu oyunun ise 5.333.333 adete tekabül ettiği, oysa anasözleşmenin 15. ve 6762 sayılı TTK'nın 536/3 maddelerindeki düzenlemeye göre olumlu oyun 8.000.001 olması gerektiği, ortaklar kurulunda karar yeter sayısına ulaşılamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 09.08.2012 tarihli ortaklar kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava, ortaklar kurulunun yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece şirket anasözleşmesinin 15. maddesindeki düzenleme uyarınca olumlu oyun 8.000.0001 olması gerektiği, 09.08.2012 tarihli ortaklar kurulunda olumlu oyun 5.333.333 adette kaldığı, ortaklar kurulunda karar yeter sayısına ulaşılamadığı gerekçesiyle, ortaklar kurulunun yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Oysa, davalı şirketin anasözleşmesinin 15. maddesinde her ortağın oy hakkının sermayesine göre hesap edileceği, her 0,50 TL'nin bir oy hakkı verdiği, ancak bir ortağın bütün ortakların sahip olduğu oy sayısının 1/3'ünden fazlasına sahip olamayacağı düzenlemesi bulunduğu, söz konusu anasözleşme hükmünün 09.07.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile her ortağın oy hakkı sermayesine göre hesap edilir, her 50 TL bir oy hakkı verir, oy hakkı 6102 sayılı TTK'nın 618 ve 619. maddeye göre belirlenir şeklinde değiştirildiği,... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/985 Esas sayılı dosyasında 09.07.2012 tarihli ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğuna ilişkin olarak dava açıldığı, davanın reddine dair verilen kararın temyiz aşamasında olduğu anlaşılmıştır.Bu itibarla,...... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/985 Esas sayılı davasının sonucu beklenmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numarılı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.