MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05/11/2014 gün ve 2013/581 - 2014/433 sayılı kararı onayan Daire'nin 11/05/2015 gün ve 2015/1394 - 2015/6704 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili çalışanı ....'ın 17.01.2003 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle 13.04.2010 tarihinde açılan dava ve akabinde yapılan takip sonucu kazazedeye 53.348,61 TL ödendiğini, müvekkilinin işveren sorumluluk sigortacısı olan davalıya davanın 25.08.2010 tarihinde ihbar edildiğini, davalının kazadan henüz 28.01.2004 tarihinde haber aldığını, müvekkilinin yaptığı ödemenin sigortacı davalıdan tahsili için yapılan takibe davalının 27.311,61 TL üzerinden itiraz ettiğini, davalının müvekkilinin yaptığı tüm ödemeden sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, çalışanın davacı aleyhine açtığı davanın 24.08.2010 tarihinde müvekkiline ihbar edildiğini, ihbar tarihinden daha önceki bir dönem için faiz talep edilemeyeceğini, müvekkilinin, aleyhine başlatılan icra dosyasına kısmen ödeme yaparak sorumluluğunu yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır.Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen aşağıdaki bendin dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir. 2- Dava, işveren sorumluluk sigorta poliçesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili şirketin çalışanı olan kişinin 17.01.2003 tarihinde geçirdiği iş kazası sebebiyle 13.04.2010 tarihinde açılan dava ve akabinde yapılan takip sonucu kazazedeye 53.348,61 TL ödendiğini ileri sürerek bu bedel yönünden girişilen takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı tarafça, açılan davanın 24.08.2010 tarihinde ihbar edildiği, ihbar tarihinden daha önceki bir dönem için faiz talep edilemeyeceği savunulmuş, mahkemece de gerek 6762 sayılı TTK'nın 1292. maddesi, gerekse 6102 sayılı TTK'nın 1446. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun riskin gerçekleştiğini öğrendiği tarihte başladığı gerekçesiyle davalının sorumluluğu bu esaslar doğrultusunda belirlenmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İşveren sigorta poliçesi genel şartlarında bu sigortanın kapsamı, iş yerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edilecek Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sağladığı yardımların üstündeki ve dolaylı ikame edilecek rücu davaları sonunda ödenecek tazminattır. İşveren sorumluluk sigortasında riziko ise, işçinin iş kazasına uğraması veya meslek hastalığına tutulması durumunda işverenin işçisine karşı olan sorumluluğudur. Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken, 6762 sayılı TTK'nın 1292. maddesine göre, sigorta ettiren kimse sigortanın taallük ettiği rizikonun gerçekleştiğini haber aldığı tarihten itibaren beş gün içinde sigortacıya haber vermeye mecburdur. Bu müddet, üçüncü şahsın sigortalıya karşı dava açması halinde sigortacıya sigortalının müdafaasına yardım etmeye mecbur tutan mesuliyet sigortalarında sigortalının tebligat üzerine davayı öğrendiği, sigortalının üçüncü kişiye vereceği tazminatın sigortacı tarafından ödenmesine ait mesuliyet sigortalarında ise hakkındaki mahkeme kararının kesinleştiğini sigortalının öğrendiği veya dava olmaksızın yahut dava neticesi beklenmeksizin üçüncü şahsa sigortalının para ödemiş olması halinde parayı ödemiş olduğu tarihten başlar. Bu itibarla, rizikonun dava açılmakla gerçekleştiği, dava açılması ile de davalı sigorta şirketine yapılan ihbarın zamanında olduğu ve bu nedenle de davalı sigorta şirketinin davacı şirketin dava dışı işçiye olay tarihinden itibaren faiziyle ödediği miktardan sorumlu bulunduğu kabul edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, riziko tarihi yanlış belirlenmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.05.2015 gün 2015/1394 Esas – 2015/6704 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün davacı yararına bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin diğer karar düzeltme isteklerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.05.2015 gün 2015/1394 Esas – 2015/6704 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, hükmün davacı yararına bu nedenle BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.