MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2005/10-2013/134Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/04/2013tarih ve 2005/10-2013/134 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı A. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti'nin 01/01/1992 tarihli acentelik sözleşmesi uyarınca müvekkilinin acentesi olarak çalıştığı sırada aradaki ilişkinin müvekkilinin İzmir 21. Noterliği'nin 26/05/2003 tarih ve 16800 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, acentelik sözleşmesinin 19. maddesinde "Acentenin tahsil ettiği primler emanet para hükmünde olup, izleyen ayın sonuna kadar O. Sigorta'ya ödenecektir" hükmü yer aldığını, acentelerin emanet para hükmündeki sigorta primlerini müvekkili şirket ad ve hesabına tahsil ettiklerini, ancak A. Sigorta Ltd. Şti'nin yetkilisi ve aynı zamanda kefili olan diğer davalı S.. C..'ın tahsil etmiş olduğu emanet para hükmündeki yaklaşık 31.587,00-YTL tutarındaki sigorta primlerini müvekkili şirkete aktarmayıp kendi menfaati için kullandığını, acentelik sözleşmesine istinaden ödenmesi gereken bedeli 5 gün içinde ödenmesi için davalılara İzmir 27. Noterliği'nin 14/11/2003 tarih ve 29805 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, davalıların borcu ödemeye yanaşmaması üzerine borcun tahsili için İzmir 1.İcra Müdürlüğü'nün 2003/14163 sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, davalıların çıkarılan ödeme emrine itiraz ettiklerini, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, icra takibindeki borca itirazın kısmen iptali ile takibin 22.302,00-TL üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin davacı şirkete borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine, davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen kök-ek bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 19. maddesinde acentenin tahsil ettiği primlerin emanet para hükmünde olduğu ve izleyen ayın sonuna kadar O. Sigortaya ödeneceği, acentenin kendi düzenlediği poliçelere ait vergi ve fonları ilgili vergi dairesine ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiği, davacının fesih gerekçesi olarak gösterdiği acentenin tahsil ettiği sigorta primini yasal süresinde davacıya teslim etmemesi gerekçesinin haklı ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından yapılan fesih işleminin yerinde olduğu, davacının davalılardan acentelik sözleşmesi gereği dava dilekçesindeki talebi doğrultusunda 22.302,00-TL alacaklı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/14163 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 22.302,00-TL asıl alacak ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte ve İzmir 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/14162 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibi ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile devamına, takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.1- Davalılardan A. Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti. ile davacı sigorta şirketi acentelik sözleşmesinin tarafı olup, acentelik sözleşmesi ile taahhütname ve cari hesap sözleşmesi uyarınca davalı şirket hakkında haciz yoluyla takip yapılmış, borca itiraz üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Ancak acentenin borcunun teminatını teşkil etmek üzere taşınmaz ipoteği verildiği ve davalı acente ile ipotekli taşınmazın maliki hakkında İzmir 1.İcra Müdürlüğü’nün 2003/14162 Esas sayılı dosyası ile 31.586.543.181-TL alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, takibin derdest olduğu anlaşılmış olup, aynı alacak için işbu davaya esas haciz yoluyla da icra takibi yapılmıştır. İİK.’nın 45.maddesine göre, alacak rehinle temin edilmiş ise, asıl borçlu hakkında yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılır, rehinin tutarı borcu ödemeye yetmediğinde kalan alacak için haciz yoluyla takip yapılabilir. Mahkemece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına karar verilmiş ise de, İİK.’nın 45.maddesine aykırı olarak verilen davanın kısmen kabulü kararı doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Davalı S.. C.. yönünden temyiz incelemesine gelince, davalı S.. C.. acentelik sözleşmesi ile taahhütname ve cari hesap sözleşmesine kefil olması nedeniyle dava konusu alacaktan sorumlu tutulmuş ise de, davalının imzasının bulunduğu gerek acentelik sözleşmesinde gerekse taahhütnamede kefalet tutarı belirtilmemiştir. Mülga BK.’nın 484.maddesine göre, kefaletin sıhhati aynı zamanda kefilin mesul olacağı muayyen miktarın da yazılı olarak belirlenmesini gerektirir. Sözleşmede kefalet miktarı belirli olmadığından geçerli bir kefaletten söz edilemeyeceğinden, davalı S.. C.. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, hükmün davalı şirket yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı S.. C.. yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.