Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3130 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17927 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/03/2014 tarih ve 2012/303-2014/182 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkili ...'un 26/08/2011 tarihinde davalının ..../.... Şubesi'nden, varış yeri ..../.... teslimli, alıcısının diğer müvekkili .... olan 25,3 kg ağırlığında 27,68 TL bedelli kargoyu gönderdiğini, ancak kargonun kaybolduğunu, bu nedenle müvekkillerinin son derece mağdur olduklarını ileri sürerek 3.000 TL maddi ve 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, alındı belgesinde kaybolan kargonun ağırlığının 25,30 kg, ücretinin ise 27,68 TL olduğunun yazılı bulunduğu, davacıların kargolarına değer koyduklarını veya sigortaladıklarını kanıtlayamadıkları, bu nedenle davalı kurum yönetmeliği uyarınca davacıların isteyebileceği maddi tazminat miktarının 276,80 TL olduğu, ayrıca olay nedeniyle manevi tazminat şartlarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 276,80 TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı davacılar vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedildiği belirlenemediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK'nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davalı vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacılar vekilinin temyizine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.3- Ancak, mahkemece, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminatın tümünün reddi yönünde hüküm tesis edildiği için davalı yararına AAÜT gereğince 1.500 TL vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde 3.000 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de; kanuna aykırı olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte gösterilen sebeple davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 4. paragrafının tümünün hükümden çıkarılarak yerine “AAÜT'e göre manevi tazminat için hesaplanıp takdir olunan 1.500 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekli ile düzeltilerek ONANMASINA, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 09/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.