Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 313 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14727 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/02/2014 tarih ve 2013/100-2014/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili nezdinde sigortalı olan mobil kompressörün yağ radyatöründen yağ sızıntısı meydana geldiğini, yapılan eksper incelemesinde hasarın imalat hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, sigorta konusu malın....firması tarafından imal edildiğini ve davalı...... Müesseseleri'nin bu firmanın Türkiye distribütörlüğünü yaptığını, bu nedenle davalının sigorta konusu malda mevcut her türlü üretim hatasından doğan hasar ve zarardan satıcı olarak sorumlu olduğunu, müvekkili olan sigorta şirketince hak sahiplerine hasar nedeniyle 18.733,00 TL ödediğini ve hak sahiplerine halef olunduğunu ileri sürerek 18.733,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili olan şirketin distribütör olarak husumet ehliyeti bulunmadığını, söz konusu makinanın...... tarafından akreditif açılmak ve bedel.... firmasına ödenmek suretiyle yurt dışından bizzat ithal edilip teslim alındığını, satım akdinin tarafı olmayan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, esasa ilişkin olarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta konusu malın satışının..... ile.......... arasında gerçekleştiği, davalı distribütörün satış sözleşmesine dahil olmadığı, distribütörün üreticiyi temsil etmeyeceği ve malı kendi adına ve hesabına satmakla yükümlü olduğu, davalı şirketin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı sorumluluk altına giremeyeceği anlaşıldığından davacı sigorta şirketinin rücu hakkının malı satan... firmasından talep etmesi gerektiği, davalı şirkete rücu edemeyeceği, davalının davada pasif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, halefiyetten doğan rücu davası olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda, değinilen gerekçe ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde yurtdışında bulunan firmaya izafeten Türkiyedeki tek distribütörü olan.... Müesseseleri davalı gösterilmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere distribütörün satış ilişkisine dahil olmadığı, malların satışının yurtdışındaki davalı üretici firma.... tarafından yapıldığı sabittir. Ancak, davacı, esas olarak davalı sıfatı ile..... firmasını taraf göstermiş olup, bu kapsamda distribütörün sözleşmeye dahlinin bulunmaması olgusunun başlı başına davanın husumetten reddine gerekçe oluşturması mümkün olmayıp, bu gibi durumlarda mahkemece, temsilde hata olduğunun kabulü ile davacı tarafa süre verilerek, bizatihi sözleşmeye taraf olan yurtdışında mukim..... firmasını davalı olduğu gözetilerek davetiye tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.